Trafik hususunda ‘3 çimdik’
2 hafta önce ‘Hani Arapça Tabelalar Kalkıyordu?’ başlıklı bir köşe yazısı yazmıştım, hatırlarsınız. Onun ile ilgili bana bir takım geri dönüşler oldu siz okurlarımız tarafından. Arayanlar, mesaj atanlar ekseriyetle yazıdan dolayı tebrik ediyor, “Az bile demişsin” diyor, konuyla alakalı adım atılması bekleniyor.
Bu hafta da Konya’daki bir başka soruna değineceğim, dilimin döndüğünce, vaktim nispetince. Büyükşehir olmanın ‘alametlerinden’ biri de trafik sorunudur. Bütün büyükşehirlerde ciddi trafik sorunları yaşanıyor. Nitekim Konya’da da özellikle iş çıkış saatlerinde trafik adeta kilitleniyor. Şehri yönetenler trafik sorununa çözüm noktasında çalışmalar yürütüyorlar ama pek de yeterli olmuyor.
Şehirdeki trafik sıkışıklığının önüne geçilmesi için Konya Büyükşehir Belediyesi farklı bir projeye girişti. Şehrin işlek noktalarına ‘binbin’ adı verilen elektrikli scooterlar getirildi. Gazetelerde, internet sitelerinde haberleri görmüşsünüzdür, “Konyalılar şöyle rağbet gösterdi, böyle çok sevdi, epeyce kullanılıyor” diye. Şahsen inanmıyorum. Çünkü millet bu elektrikli scooterları nasıl kiralayacağından habersiz. Şimdi gelelim bunun alametifarikası neymiş…
Vatandaş bana, “Bunu nasıl alacağız, elkart ile mi çalışıyor, kaç paraymış” diye soruyor. Ben de gittim baktım şöyle bir; Kaç paradır, nedir, ne değildir diye. Bunlardan faydalanmak için BinBin uygulamasını telefona indirmek gerekiyormuş. Karekodu okutuyorsunuz, kilidi açmak için rakamlar geliyor, o rakamları girip kullanmaya başlıyorsunuz. Sürüş bitince kilitliyorsunuz, fotoğrafı çekip gönderiyorsunuz. Sürüşün dakikası 0,55 kuruş. Kiralama bedeli de 1,75 lira. Pahalıymış hakikaten. Kiralama bedeli hariç 10 dakika binsen 5,5 lira. 10 dakikada da Konya gibi bir memlekette bir yerden bir yere varılmıyor. Yani ben Konyalıları biraz tanıyorsam arabası olan arabasından vazgeçip binbine yönelmez. Bu bir.
Binbin şu an şehirde sınırlı sayıda. Bizim muhabir arkadaş Fatih Talayhan binmiş. O anlattı, ben güldüm. Anlatma şeklinin öyle olacağını bilsem videoya alırdım. “Abi Şefikcan Caddesinin ordan kiraladım bir tane. Şefikcan’dan Genç Osman Caddesi’ne bastım, geçtim. Meğer Genç Osman Caddesi güvenli bölge değilmiş. Binbini güvenli bölgeye götürün yoksa ceza alacanız diye mesaj geldi. Ben de kiraladığım yerin 4 adım ötesine götürdüm, geri kilitledim. Geri dönerken de yavaş gidiyor bu dalga, dünyanın parasını verdim valla” dedi. Yani öyle, “Ben binbini kiralarım, istediğim yere giderim” gibi bir durum yokmuş. Bu da iki.
Ayrıca şehirdeki trafik sorununun çözümü noktasında Konyalılara devamlı surette bisiklet kullanılması yönünde çağrılarda bulunuluyor. Bisiklet yolları yapılıyor, bazı noktalara bisikletler bırakılıyor ve vatandaşların hizmetine sunuluyor. Anadolu’da Bugün Gazetesi olarak bisiklet konusu ile ilgili çok haber yaptık. Onları tekrarlamayacağım. Ama şunları net söyleyeyim; “Yüzlerce kilometre bisiklet yolu yaptık” deniliyor ama o kilometrelerce uzunluktaki bisiklet yolları resmen hendek dolu. Bisikletler seke seke gidiyor. Bazı yerlerde de kaldırımlar boyanmış, “Burası bisiklet yoludur” denilmiş. Öyle bisiklet yolu olmaz. Bazen de bisiklet yolunda giderken birden bire karşınıza bir apartman, site duvarı çıkıveriyor. Zaman zaman da bisiklet yolunda seyrederken arabaların arasına karışabiliyorsunuz… Bu da üç.
Bunlar gördüklerimiz. Uyarayım, bilgilendireyim istedim. İsteyen ‘çimdik’ olarak da niteleyebilir. Bana ayrılan bölümün sonuna geldim. Şimdilik bu kadar. Kalın sağlıcakla…