Herkes üzerine düşeni yapmalı
Geçtiğimiz son bir hafta içerisinde kuraklık ile alakalı haberleri hepiniz görmüşsünüzdür. Herkesin malumu olduğu üzere, bu sene ülke genelinde bir kuraklık ve susuzluk ile karşı karşıya kalıyoruz. Sonbahar geçti. Ardından kış aylarına girdik. Fakat yeterince yağış alamadık. Allah muhafaza kapımızda bir kıtlık tehlikesi var. Diğer yandan kaynaklarımızı kullanma konusunda yeterli bilincimizin oluşmadığı kesin. Öyle ki kaynaklarımızı hoyratça kullanmaktayız. Kaynakların kullanımı konusunda bilincin geliştirilmesi lazım. Yediden yetmiş yediye hepimizin kaynakları kullanırken tasarruflu davranmamız gerekiyor. Kaynakları ihtiyacımızdan fazla kullanmamalıyız. En önemli kaynaklarımızın başında gelen su konusunda azami derecede dikkatli olmalıyız. Bu bilinci herkese aşılamalıyız.
Herkes üzerine düşeni yapmalı. Toprak sulama konusunda su israfını önleyici metotlarla toprağı sulamalıyız. Özellikle damlama sulama ile toprak, ağaç vs. sulamasına geçmeliyiz. Su kullanırken musluğu
açık bırakmamalı, musluğu kısık vaziyette açmalı, tıraş olurken musluğu açık bırakmamalı, duş alırken suyu israf etmemeliyiz. Araba yıkamalarında suyu tasarruflu kullanmalıyız Araba yıkamalarını asgariye düşürmeli ve araba kullanmada suyu geri dönüşüm ile tekrar kullanabilmeliyiz. Diğer ortak kaynaklarda da olduğu üzere ve özellikle su kullanma konusunda kimse ‘ben parasını verir istediğim kadar kullanırım’ deme hakkına sahip değildir. Ortak kaynakların kullanımı da kul hakkı olarak nitelenebilir. Ortak kaynakları israf etmemiz demek, kul hakkına giriyoruz demektir.