Eleştirili yazı ve ücretsiz ulaşımda öneri
Öncelikle şunu söyleyeyim; yazacağım türden şeyleri yazmaktan hicap duyuyorum. Ama gördüğüm ya da bildiğim bir şey, bir aksaklık var ki yazıyorum. Çünkü bu tür şeyleri herkesin artık bilmesi lazım. Mevzu ne? Eleştiri…
Dünyanın neresinde olursanız olun. Eleştiri kültürü, eleştiri mekanizmasının çalışması her zaman iyidir. Eleştiri kültürünün yerleştiği toplumlar gelişmiş toplumlardır. Dolayısıyla gelişmenin alameti eleştiridir. Ama öyle hede, hödö, hello, çello değil. Eleştiriden anlaşılan bu olmamalı. Karalamak, kötülemek denilen şeyler eleştiri değildir. Karıştırmayın bunları birbirine. Olumlu ve olumsuz durumları iç içe koyarak değerlendirme yapmak fayda sağlar. Eleştiri budur. Eleştirinin olmadığı toplumda ilerleme kaydedilemez. Bu hayatın olağan akışına ters bir durumdur.
Hep söylenir “yapıcı eleştiri” diye. Ne yapıcı eleştiri? Kime göre, neye göre yapıcı? Adam beğenmediği eleştiriye, “Bu eleştiri yapıcı değil” diye geçiştiriveriyor. E, nasıl ilerleyeceğiz? Yapıcı eleştiri noktasında bir anlaşabilmemiz lazım. Bu konuda hakkaniyetli olmak önemli…
Şimdi eleştiri hadisesi buraya kadar. Gelelim asıl mevzuya…
Şehir içi toplu taşımayı birçoğumuz kullanmışızdır ve hali hazırda kullanıyoruzdur. Yurtdışındaki şehir içi toplu ulaşım kimlere, hangi saatlerde ücretsiz gibi konuları da gurbetçi akrabalarımızla konuşmuşuzdur. Konuşmadıysanız da konuşun.
Konya’da şehir içi toplu taşımada hizmet veren belediye otobüslerine binenlere bakalım belki de ücretsiz taşınan yolcu sayısı ücretli taşınan yolculardan fazladır. Karşı değilim buna, eleştirmiyorum da. Toplu taşıma işi kar amaçlı yapılan bir iş değildir. Olmaması da gerekir. Lakin şunu da kabul etmek gerekir ki zaman zaman ücretsiz yolcuların fazla olmasından dolayı araçlarda izdiham yaşanıyor. Bu olurken ücretsiz yolcu kervanına her gün yenileri ekleniyor. Eklensin eyvallah…
Bu arada basın mensupları da ulaşımdan ücretsiz yararlanıyor. Bu noktada şunu araya sıkıştırayım; her basın kartı olan aktif olarak muhabirlik yapmıyor. İstismara asla müsaade edilmemeli.
Mevzuya yeniden dönecek olursak, bazı kişilerin otobüse, tramvaya binip dolaşmayı alışkanlık haline getirdiğini düşünüyorum. Ücretsiz yolcu taşımanın belediyeye maddi külfeti olduğu gibi araçlardaki doluluk da artıyor. Hele akaryakıt fiyatlarındaki artışlardan sonra… ‘Nasıl olsa bedava’ düşüncesiyle toplu taşıma araçları kullanılırsa bu araçlar ihtiyaca cevap veremez ve netice itibarıyla belediye de bu işin altından kalkamaz. İmkanlar sınırsız değil. Bundan dolayı ücretsiz yolcu taşınması ile ilgili olarak bazı kısıtlamaların düşünülmesi lazım diye düşünüyorum. Bu anlamda ücretsiz ulaşımın belirli saat aralıklarında uygulanması düşünülebilir. İşe gidiş ve çıkış saatlerinde ücretsiz ulaşım sınırlandırılabilir. Bunlar sadece öneri. Kararı artık yetkililer kendi aralarında yapacakları fikir jimnastiğinin sonucunda versinler. Fakat benim kanaatim radikal kararlar alınması gerektiği yönünde. Dediğim gibi, imkanlar sınırsız değil…