Yapılaşmaya siyaset karar vermesin
“Şehirlerde yapılaşma nasıl olmalıdır” sorusunun cevabı yüzyıllar önce yerleşik yaşam veya şehirleşmeler ilk başladığı zamanlarda aslında insanlar çözmüşler. Mesela hayvanları için otlak olacak, yaşam için su olacak, havası temiz olacak, korunaklı olacak ve de güvenlikli olacak. Baktığınız zaman yerleşim yerleri genelde hep bu şekilde belirlenmiş.
Aslında günümüzde de şehirler bu durumdadır. Ancak zaman içerisinde gerek göç alması gerekse büyümesiyle birlikte şehirleşme bozulmaya yön tutmuştur.
Mesela Konya’yı düşünelim. Dağların arasında korunaklı ve güvenlikli bir yerleşim birimidir. Bosna Mahallesi tarafından giren yelin, Karaman yolu tarafından çıkmasıyla havası temizlenir, temiz bir havaya sahiptir. Daha evvel Meram Deresi gibi suları değerlendirerek oluşturulan barajlar mevcuttur. Yani su kenarı konusu da çözülmüştür.
Şimdi Konya daha evvel bu durumda iken, şimdi gelinen aşamada hem çok büyümüş, hem göç almış, kalabalıklaşmış ve hem de hava kirliliği gibi konular ranta kurban edilmiştir.
Yukarıda bahsettim; Bosna mahallesi ve Beşyüzevler mahallesi alanından Konya’ya giren Şatoform semtindeki parka da adını veren Gedavet yeli, Konya’nın tüm hava kirliliğini süpürür ve Karaman yolu tarafından dışarı atardı. Burada bu yel, şehircilikte kullanılan tabiriyle rüzgar koridorlarından geçerek çıkar giderdi.
Ancak insanların yüksek bina yaparak daha fazla para kazanma hırsları ve de siyasetin bu hırslara hizmet etmesi ile bu rüzgar koridorları tıkanmış ve şimdilerde bu tıkanan yollar işlevini görememektedir.
Dolayısıyla yapılaşmanın dikey mi olacağı yoksa yatay mı olacağı tartışması sonraki iştir. Öncelikle siyasetin yapılaşmada ranta hizmet etmesinin önü muhakkak kesilmelidir.
Aksi halde 1990’ların başına kadar “en temiz” ve şehircilik alanında “en düzenli” şehir olarak gösterilen Konya, parti yandaşlarına göre düzenlenen şehircilik anlayışıyla şimdilerde bu özellikleriyle anılır durumda değildir.
Şehirlerin yapılaşmasını siyasete göre değil, doğal özelliklerine göre belirlersek, ondan sonraki süreçte yatay mı yapılaşılmış, dikey mi yapılaşılmış hiç önemi kalmaz.
En azından tüm Türkiye’de olduğu gibi Konya’da da “kentsel dönüşüm” hamlelerinin atıldığı günümüzde, bu projelerin kararını verirken siyasi tercihler değil, doğal tercihler ön plana çıkarılsın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.