Geçtiğimiz hafta bir türlü fırsatını bulamamıştım ama bugün artık yazayım. Gerçi ne kadar yazarsak yazalım, söylersek söyleyelim, ne değişecek bilmiyorum ama en azından görevimizi yerine getirelim.

Geçtiğimiz hafta bir tanıdığım ilginç bir olay anlattı. Bu tanıdığıma bir telefon geliyor. Telefondaki ses “Ziraat Bankasından” aradığını ve kredi almalarından dolayı iade alması gereken paralar için başvuru yapmış olduğunu hatırlatarak, bunun için bazı bilgiler alması gerektiğini belirtiyor.

Tabii ki bu tanıdığım da gerçekten bankaya böyle bir alacak için başvurmuş olduğu için hiç garip gelmemiş. Telefondaki kişi bilgilerini almış. Ardından da telefonunuza bir şifre gelecek onu da verin demiş. Bu sefer tanıdığım “ben telefonum açıkken okuyup bildiremem, kapatayım, şifreyi okuyum, siz 5 dakika sonra tekrar arayın” demiş. Telefondaki de kabul etmiş.

O sırada şans olacak ya; telefona o şifre mesajı gelmiş ama aynı zamanda bir de Ziraat Bankası’ndan “şifrenizi kimseye göstermeyin” mesajı da gelmiş. Mesaj böyle olunca bizim tanıdığın da dikkatini çekiyor. Ve şifreyi vermekten vazgeçiyor. Sonra birkaç kez daha arıyorlar karşı taraftan ama artık açmıyor. Şans eseri olayın bir sahtekarlık olayı olduğunu anlıyor.

Şimdi herkes olayın sahtekarlık boyutunu zaten sanırım biliyordur. Yani birileri telefonlarla arıyorlar, bir şeyler sunuyorlar. BU sundukları şeyle sizleri kandırabilirlerse paranızı alıp kayıplara karışıyorlar.

Ama bu yukarıda anlattığım olayda ilginç bir durum var: Burada tanıdık olan şahıs Ziraat Bankası’na kredi masraflarını geri almak için başvuru yapıyor daha evvel. Yani arayan şahıs bu başvurudan haberdar. Peki, nasıl haberdar oluyor acaba?

Kredi masraflarını geri almak için yapılan başvuru konusunu sadece Ziraat Bankası ve başvuruyu yapan biliyorsa, aradaki sahtekar hırsızlar nasıl bu konudan haberdar olup arayabiliyorlar?

İşte bence en önemli konu bu.

Yani telefonlarımız kurum ve kuruluşlar tarafından bu şekilde de mi değerlendiriliyor?

Bu konuda ilgililer muhakkak ki bir önlem almalılar. İnsanların kandırılmasına çanak tutmak da en az kandırmak kadar kötü ve bir o kadar da suçolmalıdır.