Erhan Dargeçit

Erhan Dargeçit

Kilise örnek alınmaz

Kilise örnek alınmaz

Ramazan ayı gelince herkes biraz daha dine doğru dönüyor yüzünü. Tabii ki bunda hiçbir sakınca yok. Ama bu durumun yarattığı sakınca, kendisini, ramazan ayına kadar dini hiçbir şeye yaşamayan ve de dinle ilgili hiçbir tasarrufu olmamasına rağmen, bu ay itibariyle fetva verir durumunda görmesinden oluşuyor.

Ve öyle fetvalar(!) geliyor ki aklınız hayaliniz almaz. Artık neredeyse herkes kimin cennete gidip kimin gidemeyeceğine bile karar verir duruma gelmiş. Kimin Müslüman olduğuna kimin Müslüman olmadığına bile karar veren kişiler türemiş.

Yani anlayacağınız, zaten maalesef oluşmaya yüz tutmuş bir ruhban sınıfı mevcutken, ramazan ayında bu ruhban sınıfı mensuplarının sayısı daha da artıyor.

Fransız ihtilalinden önce rahipler arazi ve mal sahibi idiler. Din bakımından Papa’ya bağlıydılar. Devlet ve halk üzerinde dinsel otoriteye sahiptiler. Devlete vergi vermezlerdi. Dini kullanarak siyasi ve ekonomik rant elde ederlerdi. Hele endüljans diye bir şey vardı ki;  Orta Çağ Avrupası'nda bir tür günah çıkarma ve ölümden sonra cennete gitmek için Papa'nın sattığı af belgesinin ve kilisenin halktan para alarak cennetten toprak satmasının adıydı. Katolik Kilisesi Yeniçağ başlarında harcamalarının artması üzerine bir bildiri yayınladı. Bu bildiriye göre Hıristiyanlar günahlarından arınabilmek için kiliselere bağışta bulunmalıydı. 

Yani Katolik kilisesi geçmişinde yaşananlar sizlere de acaba bir şey hatırlatıyor mu diye paylaştım bu bilgiyi?

Bakın Peygamber Efendimiz ne güzel demiş: “Sizler iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız. Yaptığınız takdirde birbirinizi seveceğiniz bir şey söyleyeyim mi? Aranızda selâmı yayınız.”

Yani işte işin özü ve anlaşılması gereken konu bu kadar. Her gün onun gıybetini yap, bunun dedikodusunu yap, ona-buna iftira at ve ondan sonra da ibadet ediyorum diye sevin. Bu olacak iş mi?

Yaratılanların en Güzel’i, iman için birbirimizi sevmeyi öğütlemiş. Dikkat edin “iman için”. Yani siz istediğiniz kadar ibadet ediyorum diye ortalıkta gezinip, insanlar için bu Müslüman’dır bu değildir ayrımı yapın. İstediğiniz kadar kimin cennete gidip gitmeyeceğini belirleyin, birbirinizi sevmiyorsanız iman etmiş bile olamayacağınızı Allah’ın elçisi söylüyor. O zaman bu kibir, bu gurur, bu sevgisizlik ne?

Boş verin kimin cennete gidip kimin gitmeyeceğiyle uğraşmayı, kendiniz cennete gidebilecek misiniz buna bakın?

Hayırlı cumalar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Erhan Dargeçit Arşivi
SON YAZILAR