Hassas bir dönemden geçtiğimizi neredeyse her yazımızın başında belirtiyoruz. Bu hassasiyet içerisinde tabii ki tüm kurum ve kuruluşlar da hassas davranmalı ve aynı zamanda tüm kişiler de bu hassasiyete riayet etmelidir.

Böyle bir olağanüstü durumda maalesef zaman zaman “kurunun yanında yaşın yanması” durumları da olabilir. Bunları da sanki “hep böyle oluyormuş” gibi sulandırmadan değerlendirmesini yapabilmeliyiz.

Bu zamanlarda en zor işlerden biri hem Devlet yönetimine devam edebilmek hem de Devleti bölmeye çalışan ve girift bir yapı haline gelen teröristlerle uğraşabilmektir. Dolayısıyla bir taraftan teröre karşı yasal çalışmalar yapmaya çalışırken diğer taraftan politikaları devam ettirmek ve yeni politikalar belirlemek için uğraşmak çok kolay bir iş değildir. İşte böyle zamanlarda bazen hatalı sonuçlar da ortaya çıkabilmektedir.

Mesela Askeri Liselerin kapatılması bir bariz hatadır. Bunun yerine bu liseleri Milli Eğitim bakanlığına bağlayıp, müfredatlarını ona göre belirlemek hem çok daha az yorucu bir işlem olacaktır hem de bu hassas durumda ortada kırgınlar yaratmayacaktır.

Cumhurbaşkanı “Demokrasi ve Şehitler Mitingi” düzenlemektedir ve siyasi partilerin liderlerini de davet etmiştir. MHP Genel başkanı Devlet Bahçeli bu davete icabet edeceğini belirterek, 15 Temmuz’dan bu yana oluşmuş olan Milli Birlik havasına desteğinin tam olduğunu göstermiştir. Artık bu lafın üzerine Cumhurbaşkanının onlarca danışmanından biri olan Şeref Malkoç’un, Devlet Bahçeli için “Bu Devlet Bahçeli için de iyi olacak ömründe görmediği bir kalabalığa hitap edecek” sözü işte hatanın daniskasıdır.

Yani birazcık izan sahibi bir danışmanın, hele de Cumhurbaşkanının bu konudaki konuşmasından sonra açıklama yapmasının üç nedeni olabilir. Birisi Bahçeli’nin gelmesini engellemek, diğeri bu milli birlik konusunda samimi olmamak ve üçüncüsü de “fikirsiz” olmaktır. Aslında bu üç bahane de danışmanlık için engel teşkil eden bir durumdur.

Bunun dışında da darbe girişiminden sonra 20 gün geçmiştir ve artık Devlet en geç Ağustos ayı sonu itibariyle bu işleri sonlandırmalıdır. Güvenlik güçlerinin içerisindeki FETÖ üyelerini, Devlet kurumlarının içindeki FETÖ üyelerini temizlemede sanırım artık sona gelinmiştir.  İşadamları konusunda zaten FETÖ üyesi işadamları kaçmış gitmişlerdir bile.

Ve artık bu arada Devlet, herhangi bir terör üyesi olmadan içeriye alınmış olan ve suçlanmış olan kişilerin de ayrımını bir an önce yapmalıdır.

Yani kısacası artık bu işlerde sona yaklaşılmalı ancak bu son kökten temizlenmiş bir son olmalı ve de bu temizlik biterken de vatandaşların hassasiyetine özen gösterilmelidir.

Ayrıca vatandaşlar da bilhassa kendisini danışman diye tanıtan zevat da laflarına sözlerine çekidüzen vermelidirler.