Ekonomideki gerçekler bütçe görüşmelerinde
Ekonomideki gerçekler bütçe görüşmelerinde
TBMM’de bütçe görüşmeleri başladı. Takım tutar gibi parti tutanlar haricinde, eğer Türkiye ekonomisi hakkında gerçekleri veya resmi rakamları öğrenmek isteyenler varsa bence TRT3’te TBMM TV’yi kaçırmasınlar. En azından bilgi sahibi olmak isteyenler burada aradıkları bilgilere sahip olabilirler.
Bütçe deyince haliyle aklımıza ekonomi geliyor. Bugün bütçe görüşmelerinden daha çok ülkemizin ekonomisinden biraz bahsedeyim size.
Hani zaman zaman birileri çıkıp, 20 yıl önce şu yoktu, 30 yıl önce bu yoktu falan gibi şeyler söylüyor ya, öncelikle bunun yanlışlığından bahsedeyim. Öncelikle ekonomide ülkeler kendi geçmişleriyle kıyaslanmazlar. Bu saçma bir bakış açısı olur. Çünkü dünya ilerlemektedir, teknoloji ilerlemektedir. Bilim ilerlemektedir. Dolayısıyla bakıyorsunuz 1960’dan önce bilgisayardan bahsetmenin imlanı yokken bugün evlerde her aile ferdinin en az bir bilgisayarı var. Ama yine bakıyorsunuz, 1960’da dünyanın en büyük 12. ekonomisi iken, 2020’ye geliyorsunuz dünyada 19. büyük ekonomisiniz. Demek ki geçmişinizle kıyaslanmaya kalkarsanız doğru bir sonuç almakta zorlanırsınız.
İşte tam da burada bu kıyası nasıl yapacağınız ortaya çıkıyor. Yani ülkeler ekonomilerini kendi geçmişleriyle kıyaslamazlar, bilakis diğer ülkelerin yaptıklarıyla, uyguladıklarıyla kıyaslayabilirler. Yani dünya ülkelerinin milli gelirlerine bakarak bir sonuca ulaşılabilir.
Mesela; 1998 yılında Türkiye milli gelir sıralamasında dünyada 18. sıradaymış. 2000’de 17. sıradaymış. 2001 yılında 21. sıraya inmiş. 2004’ten itibaren 2010’a kadar, 17. sırada olmuş. 2019’a kadar olan sürede bu sıralamalarda gitmiş gelmiş ve nihayetinde 2019 yılında dünya ülkeleri arasında 19.sırada devam etmektedir. Kısacası 1998 yılında G20 ülkeleri arasında 18.sırada milli gelire sahipken, 22 sene sonra yerimiz 19.’luk olmuş. İşte kim ne derse desin, Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak ekonomik halimizin en genel görünümü budur.
Bu arada şunu da belirtmek gerekir ki, G20 ülkeleri arasında 19.sıradayız ancak milli gelirimiz de G20 ülkeleri arasındaki milli gelirleri toplamının sadece yüzde 1’i kadar. ABD’nin 21,5 trilyon dolarlık gelirine karşılık ya da Almanya’nın 4 trilyon dolarlık gelirine karşılık 750 milyar dolarlık gelirimiz olduğunu da belirtmek gerekir. Meksika’nın, Güney Kore’nin, Endonezya’nın, milli gelirlerinin 1 trilyon doların üzerinde olduğunu da bilahare belirtmekte yarar vardır.
Tabii ki burada toplam milli gelirin de objektif bir ölçü olduğunu tam anlamıyla söyleyemeyiz. Bize net ve tam bilgi vermeyebilir. Mesela çok çocuk yapıp toplam milli gelirimizi arttırabiliriz ama tabii ki ortada bir fakirler güruhu da yaratmış olacağımız gerçeğiyle karşı karşıya kalabiliriz. Dolayısıyla burada en iyi ölçü, kişi başına milli gelir rakamları olabilir. Ama bu rakamlara baktığımızda zaten Türkiye Cumhuriyeti olarak maalesef dünya ülkeleri arasında ilk 50’de de kendimize yer bulamamaktayız.
İşte ekonomimizin genel bakışı aslında budur. Yani öyle bir şeyleri abartmaya veya siyaseten bakmaya gerek yoktur. Bunun cevabı bilimseldir ve cevabını matematik verir.
Dostlukla kalın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.