Cumhur mu, Millet mi?
Türkiye’de siyaseti artık eskiden olduğu gibi algılamamak lazımdır. Bakın MHP genel kongresini yaptı ve orada genel başkan Devlet Bahçeli 2023 adayının Recep Tayyip Erdoğan olduğunu ifade etti. Aynı şekilde Ak Parti kongresinde de Recep Tayyip Erdoğan tek aday olarak girdiği kongrede katılımcıların tümünün desteğini alarak genel başkanlığa devam etti. Her ne kadar bazı güya politika bilenler bu kongrede Erdoğan’ın aday olmayacağını söyleseler de, bunu saçmalığını onlara anlatamamıştım ama en azından bu tür “komplo teorisyenlerine” en iyi cevap da kongrede verilmiş oldu.
Kısacası 2023 genel seçimlerinde Cumhur İttifakı’nın adayı belli oldu. Tabii bu konuda “Cumhur İttifakı’nın ortağı olduğunu” söyleyen BBP’nin tavrını henüz net olarak almadık ama sanırım BBP de buna itiraz etmeyecektir. Bundan sonra da Cumhur İttifakı’na katılmak isteyenler bu gerçeği bilerek sanırım geleceklerdir. Yani Saadet Partisi’nin Cumhur İttifakı’na dahil olarak seçimlere girmesi beklentisinin kuvvetle muhtemel olduğunu düşünürsek. Bu 4 partinin ve de yine destek verdiğini söyleyen Vatan Partisi’nin cumhurbaşkanı adayı Cumhurbaşkanı Erdoğan olacak gibi gözüküyor. Yani anlayacağınız, Cumhur İttifak 2023 seçimleri için “unu eledi eleği astı”.
Ülkede 19 yıllık iktidar olma şansını yaşayan Ak Parti ve şimdi de Ak Partili Cumhur İttifakı aslında çok daha karmaşık, çok daha belirsiz bir yapıda olması gerekirken karmaşıklık Millet İttifakı’nda yaşanıyor gözüküyor. Mesela Millet İttifakını destekleyen Saadet Partisi’nin Cumhur İttifakına geçmesi kulislerde konuşuluyor. Bunun dışında Deva Partisi, Gelecek Partisi gibi partilerin üçüncü bir ittifak oluşturmaya çalıştıkları konuşuluyor. Yani muhalefet yine bir kısır çekişme ve kapris içerisinde çözüm arıyor. Halbuki, çekişme ve siyasi kaprislerden çözüm çıkmaz.
Şimdi bu yazacaklarıma belki kızacaklar olacaktır ama ben yine de yazacağım. Birincisi herkes şunu açık ve net olarak bilmelidir ki; Türkiye’de mevcut şartlarda politika iki ayak üzerinde yürümektedir. Bunlardan birinci ayağı AK Parti politikaları, ikinci ayağı da CHP politikaları oluşturur. Dolayısıyla 2023 seçimlerinde de üçüncü bir ittifak olmayacaktır. CHP’nin ve AK Parti’nin kurduğu ittifaklar yarışacaklardır.
Siyaseten, “biz tek gireceğiz” “öncelikle kendimize güveniyoruz” falan gibi hamaset politikaları siyaset gerçeğini yansıtmamaktadır. Ak Parti ve CHP’ye dayanmadan bir ittifak arayışına girmek sadece “tatmin” amaçlı olur. Kesinlikle bir iktidar çıkartmaz. Dolayısıyla olması gereken, DEVA Partisinin, Gelecek Partisi’nin İyi Parti’nin ve de CHP’nin oluşturacağı ittifak ses getirecek bir ittifak olabilir. Bu ittifakın adayı da CHP’li bir aday olacağı düşüncesi bende yoktur. Burada muhakkak ki, Kılıçdaroğlu adaylık istemeyecek ama gerek Akşener, gerek Babacan, gerek Davutoğlu cumhurbaşkanı adayı olmak isteyeceklerdir. Burada da dünya genelinde ekonomik manada kabul görecek bir aday beklentisi oluşacak bu aday da Ali Babacan ismi olabilecektir.
Her ne kadar DEVA Partisi örgütsel manada istenen sonucu vatandaşa aktarmakta zorlanıyor olsa da, örgütsel gücü çok zayıf kalsa da sadece genel başkan Babacan’ın konuşmaları iyi bir tesir yaratmaktadır. Şahsen ben inanıyorum ki seçim atmosferine girildiği dönemde DEVA Partisi teşkilatlarını değiştirip güçlendirip seçimlere o şekilde girmek isteyecektir. Gelecek Partisi bu yönden baktığımızda halkta daha fazla karşılık bulan örgütlerle siyaset üretmektedir bu yönüyle DEVA Partisi örgütlerini geçmiştir.
Gelecek Partisi ve DEVA Partisi’nin bu seçimlerde en önemli kozu Ak Parti rakibi olmasıdır. İki parti de AK Parti’de politika yapan isimlerle siyaset hayatlarına devam etmektedir. Bunlar örgütsel sağlamlığa dikkat ederlerse Ak Parti’ye en büyük rakip olacaklardır. Dolayısıyla, bilhassa DEVA Partisi seçimlerde daha cevval, daha coşkulu ve daha profesyonel teşkilatlarla mevcut teşkilatları değiştirmelidir.
İyi Parti, Türkiye’deki ülkücülerin çoğunun MHP’den ayrılarak kendi bünyesinde toplanmasını sağlamıştır. Bu yönüyle MHP’den çok daha güçlü bir profil çizmektedir. Ve seçimlerde ülkücüleri “İyi Parti mi, MHP mi?” ikilemi beklemektedir. Aynı zamanda İyi Parti daha önce merkez sağda siyaset yapan seçmeni de kendi saflarına çekmeyi başarmıştır. Bu da seçimlerde belirleyici olacak bir durumdur.
CHP bölünmeden, İyi Parti zayıflatılmadan, DEVA ve Gelecek Partisi örgütlenmesi engellenmeden Cumhur İttifakını zor bir seçim beklemektedir.
Dostlukla kalın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.