Cani saldırganlara meydanı bırakmamalıyız
Eski milletvekili ve Gelecek Partisinin Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, Ankara’da geçtiğimiz gün sabah evinden çıkıp aracına bineceği sırada kimliği belirsiz bir grubun silahlı ve sopalı saldırısına uğradı. KRT TV programcısı Afşin Hatipoğlu önceki akşam evine girmek üzereyken maskeli kişilerin saldırısına uğramıştı. Yeniçağ Gazetesi Ankara Temsilcisi Orhan Uğuroğlu da evinin önünde saldırıya uğradı. Emniyette ifade veren Uğuroğlu, arabasına bineceği sırada arkadan gelen üç kişilik bir grubun saldırısına uğradığını belirtti.
Üç tane canice saldırı… 1 gazeteci, 1 televizyoncu ve 1 siyasetçi…
Kim ne derse desin bu saldırılar, “ülkenin bekası” açısından önemli saldırılardır, unutmamak lazımdır. “İyi olmuş, oh olmuş” gibi söylemler sadece hain ve vicdansız bazı kişilerin düşüncesi olabilir. Yani kimse bu konunun “sadece bir anlık sinirle yapılmış saldırılar” olduğunu düşünmesin. Bu ancak safdillik olur. Bu iş ülkede son zamanlarda ortaya çıkarılmaya çalışılan gerginliğin, hainlikle birleşmesinden doğan bir çete işidir. Yargının bu durumu, organize ve çete saldırısına göre değerlendirmesi gerekir.
Üzerine bastırarak söylüyorum. Siyasetçi, gazeteci ve televizyoncu olan bu kişiler özellikle seçilmiş mesleklerdir. Seçim yaklaştıkça bu tür “subliminal” mesajlar artacağa benzemektedir. Hükümet partilerinin bu konuda bir önlem alabileceği gözükmemektedir ama Devlet ne yapıp, edip bu konuda önlemini hemen almalıdır.
Buradaki saldırıya uğrayan politikacının partisi, televizyoncunun televizyonu, gazetecinin gazetesinin ismi hiç önemli değildir. Çünkü zaten saldırganlar için de, bu saldırganların arkasındakiler için de, bu kurumların hangi kurumlar olduğu hiç önemli değildir. Önemli olan mesajlardır. Bu mesajlar verilmiştir. Eğer bunun karşılığında bu saldırgan hainler, çete suçlamasıyla içerisi atılmazlarsa, bu mesajlar, seçimlere kadar zaman zaman sürecektir.
Ülkemiz bu tür saldırılara maalesef alışıktır. Ve bu tür saldırganlar, güçlerini ülkeyi bölmeye çalışan teröristlere karşı veya ülkenin parasını çalan, yetim hakkına el uzatan, yolsuzluklara bulaşmış, ülkeyi maddi olarak sömüren hainlere karşı göstermezler.
Bu saldırgan hainlere “Selçuk Özdağ konuşmalarında neler diyor, bir örnek ver” desen veremezler, çünkü hiç dinlememişlerdir. Afşin Hatipoğlu’nun programının adı ne deseniz bilemezler, çünkü hiç izlememişlerdir. Orhan Uğuroğlu’nun bir yazısını örnek ver desen veremezler, çünkü hiç okumamışlardır.
Bu saldırıların siyasetle ilgili değil, ihanetle ilgili saldırılar olduğunu görmek lazımdır. Bunun arkasındakileri nasıl olsa hiçbir zaman bulamayız ama en azından bu öndekileri bir daha bu işlere karışamayacak şekilde içeriye atabilmeliyiz.
Unutmamalıyız ki, belki saldırıya uğrayan bugün Gelecek Partilidir. Ama yarın bir CHP’li, bir Ak Partili, bir MHP’li, bir Deva Partili, bir SP’li, bir VP’li, bir BBP’li veya partili olmayıp da atanmış bir bakan ya da bürokrat olmayacağına bir garanti verilemez. O nedenle de bu konunun Hükümet üstü bir konu olarak değerlendirilmesi gerekliliğini görmek lazımdır.
Dostlukla kalın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.