Zayıf Tarafından Tuttu Mu Öldürür

Aklı başında olan her insanoğlu, her musibetten, beladan, acıdan ve felaketlerden kendine dersler edinir. ‘Nerede hata yaptık, bundan sonra nasıl davranmalıyız’ şeklinde. Ama görünen o ki insanoğlu, bir senedir yaşanan korona belasından pek de ders almış gibi görünmüyor.

Koronanın henüz ülkemize yeni musallat olduğunda evvela dezenfektan, kolonya, maske ve ateş ölçer gibi ihtiyaçların fiyatları birden uçuşa geçmişti.

Korona salgını dönüşüm için fırsat. Tabi sömürü ve daha fazla kazanç elde etmek için değil. Yeni bir başlangıç için fırsat…

‘Nasıl bir başlangıç yapmalıydık ya da yapmalıyız?’ diye düşünüldüğünde elbette herkese çok önemli görevler düştüğünün farkına varırız. Evvela her birey, kendisini ve ailesini bu bulaşıcı hastalık belasından korumalı. Doğal kaynakların korunması, ekolojik dengenin bozulmaması ve çevrenin kirlenmemesi için özen gösterilmeli. Yardımlaşma ve dayanışma artırmalı. Kıtlık yaşanıyormuş ya da yaşanacakmış gibi karaborsacılık anlayışında olanlara itibar edilmemelidir. Paylaşımcı bir ruhla, stokçuluktan kaçınmak gerekir.

Kesinlikle ve kesinlikle hiçbir şekilde korona fırsatçılığı yapmamak lazım. Çünkü bu zorlu dönemde kendi çıkarını düşünerek hareket eden kim olursa olsun, milletine hatta insanlığa ihanet etmiş olur. Koronaya karşı kullanılan malzemelerden çalmak, kalitesiz mal üretmek, en hafif ifadeyle fırsatçılıktır. Koronanın yeni başladığı dönemde,  maske olayında biz bunu net bir biçimde gördük.  1 paket maskenin 100 liradan vatandaşlara satıldığını gördük…

Şimdi her ne kadar koronada bir artış gözüküyorsa da geçmişe oranla fırsatçılar bayağı azalmış gibi. Koronanın şakası yok. Zayıf tarafından tuttu mu öldürüyor. Bu yüzden kendimizin de başkasının da sağlığını düşünmek mecburiyetindeyiz. Rant ve korona yan yana gelmemeli.