Sabır Yolu
Akan trafik, doğup batan güneş, arada kasvetli duygular bırakan bulutlar, bazen kendini hatırlatmak isteyen bi yağmur bazen gonca bir gül edasıyla gökkuşağını anımsatan hafif bir bahar havası, yürürken sokaklarda kaldırımın arasına sıkışmış bir papatya, sağına baksan bir ağaç soluna baksan bir ağaç ama ağacın gövdesinde bırakılmış anılar, sonra ağacın dallarına bağlanmış oyalar, şeritler, mendiller, dilekler..
Her inanış başkadır. Senin ve benim düşüncem birbirimizden belki de bambaşkadır. İnsan neye inanırsa bunun süreci sabırdan geçer. Her insanın ortak yanı sabırdır bazısı sabrına sabretmeye devam edebilirken bazısı herşeye inancını yitirebilir. Her çalan şarkıda hatırladığın biri varsa, sen hala ümitlisindir inancına. Gerçekleşecek hayallerine tutunuyorsundur hala. Her çiçeğe baktığında gördüğün sadece rengiyse belki de inancın yıkılmaya başlamıştır içinde. Ama çiçeğin kokusunu hissediyorsan hala kalbine kadar, ve çiçeğin içinde görüyorsan anılarını sen hala umutlusun kendinden. Yolculuğa çıkar gibi inanışlar, yolculukta sınanmak gibi sabır. Belki saatler, günler, aylar, yıllar alır gitmen hayallerine. Belki kader ağlarını başka yönlere çevirir o yolların ötesinde. Kim bilir belki sana sunulan en güzel şey senin belki hiç hayal bile edemediğindir.
Gülleri okşamaya başla artık, naif yapraklarını ellerinle sar. Şarkılar söyle kendine hafiften sessizce. Her adımında biraz daha yorul ama yorulmaktan usanma. Ne kadar çok yürürsen değil, ne kadar çok yorulduğun anda pes etmezsen kavuşursun güzelliklere. Engelleme kendi hayatını, kendi kendine demirler örme kaderine. Sabrını zorla sabrına sabır kat her gün. Yani bana sorarsan kendini zorla, kendini sına. Çünkü ne hayat kolay, ne de o hayatta kendini görebilmek. Ne güvenmek kolay kendine ne de o yolculuğa çıkabilmek.
‘Sabırlı olun, zira bulutlar ağlamasa yeşillikler nasıl gülebilir? ‘ Dememiş mi Mevlana...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.