24 Saat
Dünya kadar derdin var, dünya kadar koşuşturman, dünya kadar işlerin var. Güneş ne hızlı doğup ne hızlı batıyor. Ay’ı belki de çoğu zaman izlemeye vakit kalmıyor. Saatler ne kadar çabuk geçiyor, vakit ne çabuk daralıyor. Neye daralıyor ama, işlerin için mi yoğunluğun için mi yoksa senin için mi daralıyor vakit.. Günler, haftalar, aylar, yıllar geçtikçe oturup düşündün mü kendini. Bugün mesela ne yaptın kendin için, kendin için yaptıysan da sevdiklerin için ne yaptın. Yani bi düşün koskoca 24 saat geçti ömrünün bir diliminden, sen bu 24 saate neler sığdırdın. Hep iş miydi yaptıkların? Evraklarla, imzalarla, temizlikle, yemekle mi uğraştın? Ya da çoğumuz hayata bir sıfır geç kaldık, uykuya daldık.
Göçebedir insan zaten hayat göçebelikten ibaret. Bugün buradasın yarın belki de istemediğin bir yerde. Hayat çünkü sana ne sunduysa kabullenmek zorundasın, kabullendiklerini de çiçeklendirmek zorundasın. İsyan etmek biraz kolaya kaçmaktır her zaman, en akıllıcası her ortamı kendine göre şekillendirmektir. Çoğumuz gafletteyiz, gözlerimizi çok kapatıyoruz hayata. Bir türlü bitmedi uykularımız, öyle tatlı ki. Oysa hayat beklemiyor bizi, daralıyor bize sunulan ömrümüzün vakitleri. Hepimizin bir amacı var, kimimiz kariyer peşinde, kimimiz çocuk derdinde. Herkesin bir işi var ama herkesin de bir günü var. İnsan işine dalıp unutmamalı kendini, işiyle eve gitmemeli işiyle çocuk sevmemeli işiyle gezmemeli yani işini çantası gibi her yere götürmemeli.
Önce kendine bir bak aynada, iş iş derken nerelere getirdi hayat seni ve neler götürdü senden. Aklar dolaşıyor saçlarında, gözlerin kan çanağı. İnanılmaz güzel bir konumun var belki ama hayat bu konumunu sorgulamaz ki. Dönüp dolaşacağın yer burası değil. Ölmeden neler yaşamak isterdin, neler yapmak, sorgula kendini. Gerçekten hayallerine kulak ver. Hayatın üç temel kuralı bence; önce kendini sevmelisin, sonra duygularına kulak vermelisin ve sonra da hayallerine kapılar açmalısın. Bu dünyaya bir daha gelemeyeceksen ne istiyorsan tasarla kafanda, ulaşmak için çabala. Zevk al yaptıklarından, her yaptığın kalbinde heyecan getirsin sana, her yaptığın yüzünde gülümsemeler oluştursun. Hayat çok kısa, uçalım mı kuşlar gibi yepyeni yolculuklara. Evin biraz kirlenmiş olsa nolur ki, derslerin biraz ortaysa nolur sanki, peki ya işin Pazar günleri de mi seninle gitmeli gezmelere. Herşeye biraz ara versek, 24 saatin içine bi kahve molası sıkıştırıp kalbimizi dinlesek iyi gelmez mi?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.