Bu hafta köşe yazısı için hangi konuyu seçeyim diye düşünürken yanıma Şehit Aileleri Dernek Başkanı Recep Pekdemir geldi. Her zaman olduğu gibi yine doluydu.

Gelen her şehit haberi ile yüreğinin yandığını ifade ederken, şehit ailelerini de kısa süre sonra yine kaderleri ile baş başa bırakılacağı konusunu bir kez daha gündeme getirdi.

Bu sorunu iletmek için de başbakanımız Sayın Ahmet Davutoğlu'na yazdığı mektubu gösterdi. Bende noktasına virgülüne dokunmadan duygularını sizinle paylaşmak istedim.

Buyurun yorum sizlerin…

T.C. Başbakanı Sayın Ahmet Davutoğlu;

Ülkemizin ve Konyamızın gururu çok değerli Başbakanım.  Öncelikle zatıalinizi Ak Parti Kurultayı'nda yeniden Genel Başkanlığa seçilmenizden dolayı tebrik ediyor, başarılı çalışmalarınızın ve hizmetlerinizin bundan sonrada devamını temenni ediyorum.

Sayın Başbakanım, ben bir şehit babasıyım. Aynı zamanda iki yıldır Konya Şehit Aileleri Dernek Başkanlığı görevini de yürütüyorum. Şehit babası olmam nedeniyle ülkemizde yaşanan terör olaylarına gerçekten yüreği yanan birisiyim.

Sizin de bu konuda ki hassasiyetinizi çok iyi biliyor ve özellikle terörü bitirme konusunda yapacağınız her türlü çalışmada tüm Konyalı Şehit Aileleri olarak yanınızda yer alacağımızı ve sizinle birlikte mücadele edeceğimizi  bilmenizi arzu ediyorum.

Terör olaylarına değinmişken  bizim acizane yıllardır  söylediğimiz bir konu hakkında da sizinle düşüncemi paylaşmak istiyorum, bizler Şehit Aileleri olarak ülkemizde 'TÜRK-KÜRT' sorunu olduğuna inanmıyoruz.

Bizim için 'KÜRT'  sorunu yok! Sadece ve sadece 'TERÖR' sorunu var. Bunu biliyor bunu söylüyoruz. Bu sorunu çözmek için de 'KÜRT' kardeşlerimizle savaşmak yerine, 'KÜRT-TÜRK' el ele birlikte, 'TERÖRİST' ile savaşmak zorundayız.

Yani gerçekten bu vatanı seven KÜRT kardeşlerimiz ile TERÖRİSTLERİ birbirinden ayırmamız gerekir. Çünkü ülkemizde evladını bu vatan uğruna şehit veren yüzlerce KÜRT kardeşlerimiz var. Bu düşünce sadece benim değil tüm üyelerimizin ortak bir görüşü.

Bu konunun dışında Sayın Başbakanım size asıl söylemek istediğimiz konuya izninizle değinmek istiyorum;

Sadece şehit aileleri olarak sorunlarımız hakkında sizleri bilgilendirmek istiyorum. Sizlerin, 81 ilimizde yaşayan şehit yakınlarımızın hangisinin ne sorunu var, hepsini anında bilmenizin mümkün olmayacağına inanıyoruz ve bunu da gayet normal karşılıyoruz.  Çünkü siz zaten ülkemiz için gece gündüz demeden çalışıyorsunuz. Ama bu sorunları bilmesi gereken kişiler de ne yazık ki bilmiyor.

Her ilin Milletvekilleri, İl ve İlçe Teşkilatları, Büyükşehir ve Merkez dahil tüm Taşra İlçe Belediye Başkanları sizleri sürekli olarak bilgilendirmek, vatandaşın sorunlar hakkında sizleri haberdar etmekle görevli bunu biliyoruz.

Ancak yukarda saydığımız tüm isimlere bizler ne yazık ki ŞEHİT AİLELERİ olarak aylardır uğraşmamıza rağmen ne yazık ki ulaşamıyoruz.

Konya olarak söylemek istiyorum;  Büyükşehir Belediye Başkanımız ve Valimiz hariç onlar seyrekte olsa aradılar, aradığımız zaman da uygun oldukları zaman  bizleri dinlediler.

Ancak ne il başkanınıza, ne ilçe başkanlarınıza, ne milletvekillerinize, ne belediye başkanlarınıza ulaşmayı bir türlü başaramadık. (Gerçi sadece bizler değil vatandaşların büyük bölümü bu saydığım isimlere ulaşmayı zaten başaramıyor)

Ama seçimler yaklaştı ya!

Şimdi bizim aylardır ulaşamadığımız herkes bizlere 24 saat ulaşacak! Bunun da takdirini size bırakıyoruz.

Sayın Başbakanım bizim içinde olduğumuz durumu sizler çok daha iyi bilirsiniz, bizler yüreği evlat acısı ile dolu, tek evladını bu vatan uğruna şehit veren, evladının tabutuna sarıldığında VATAN SAĞOLSUN diyebilen bir kültür, gelenek ve yüreği vatan sevgisi dolu bir yapıya sahibiz.

İlk gün nasıl söyledi isek son nefesimize kadar VATAN SAĞOLSUN deriz.

Bizler böyle der böyle biliriz.  Ama Sayın Başbakanım ne yazık ki bizim neler yaşadığımızı, sorunlarımızın ne olduğunu ne yazık ki bu şehrin ileri gelenleri bir türlü BİLMEZ…

Bizler evladını bu vatan uğruna feda eden ana ve babalarız. Vatanımız, Bayrağımız, Ezanımız için bize verilen her türlü görevi kabul ederiz, her türlü çileyi çekmeyi kabul ederiz. Bizler tüm şehit aileleri olarak, 'OĞULSUZ YAŞANIR AMA VATANSIZ ASLA!' sözünü kendimize yol ettik.

Bu nedenle her türlü çileye göğüs gerer kabul ederiz de;

'Sadece 18 Mart Şehitleri Anma Günü'nde törenlere çağrılmayı'

'Yeni bir şehit geldiği zaman taziye ziyaretinde bulunulmayı'

'Belirli günlerde bayramlarda  belirli bürokrasiler tarafından aranmayı'

'Seçim zamanı gelince basın ordusu ile gelip ucuz reklam malzemesi gibi kullanılmayı

ASLA KABUL EDEMEYİZ…

Bizler yardım isteyen, sadece belirli günlerde basın ordusunun karşısında yemeğe çağrılan, hediye paketleri ile gönülleri alınmaya çalışan insanlar olarak görülmekten artık utanır duruma geldik. Ne olur bizleri artık böyle görmesinler

Biz evladını kaybeden bir ana baba olarak bizleri ziyarete gelen kardeşlerimizin elimizi tuttukları zaman evladımızın elini tutmuş gibi oluruz.

Cenab-ı Hakk evladımızı şehit mertebesine yerleştirmiş bizlere bunun gururu evladımızın bizlere göstereceği Şefaati yeter başka bir şey istemeyiz.

Size bir Konyalı, bir şehit babası olarak yaşadığımız sorunu bildirmek ve sizleri haberdar etmek istedik.  Umud ediyoruz ki bu sitemlerimizden sonra İlimizde bulunan ve yukarda isimlerini saydığım kişiler tarafından ARANIRIZ.

Sizlere bu vesile ile bir kez daha çıkmış olduğunuz hizmet yolunda başarılar diler tüm Şehit Aileleri olarak saygı ve sevgilerimizi iletiriz.  Dualarımız her zaman sizinle. Sağlıcakla kalın

Şehit Babası Recep Pekdemir