Ahmet Ünver

Ahmet Ünver

Devlet Aklı ve Divan-ı Âli

Devlet Aklı ve Divan-ı Âli

Devlet Aklı ve Divan-ı Âli

Türkiye Cumhuriyeti Dev­letinin Kurtuluş savaşı akabinde ki, kuruluş temel ve esaslarını kaba­ca incelediğimizde, Kadim Türk Devlet Aklı ve Anadolu Selçuklu Devlet kodlarını, sembol, işaret, logo ve yönetim sistematiğini görmekteyiz!. Birilerinin ifsat et­mek istemesi de ayrı bir yazı ko­nusudur!. Peki, bugün yaşamakta olduğumuz yönetimsel değişim ve dönüşümü nasıl okumak ve anlamlandırmak gerekir?!. İkinci dünya savaşı akabinde kurulan yeni dünya sistematiğinde Tür­kiye’ye işbirlikçiler mahareti ile biçilen rol gereği, içeride erkler veya ekoller çatışması üzerine kurulu bir düzen tasarlanmıştır!. Türk Devleti ve Türk Milletinin ali menfaatleri çerçevesinde erkler veya ekollerden birinin yerli ve milli bir karar alması veya yürür­lüğe konması diğer erkler tarafın­dan durdurulmak veya engellen­mek üzerine bina edilmiştir!. Nasıl olabilir böyle bir şey, diye bir soru aklımıza gelebilir!

Türkiye, 2. Dünya savaşına dahi girmemiş bir ülke olmasına rağ­men, savaşa girmiş, yerle yek­san olmuş ve savaştan mağlup olarak çıkmış ülkelerin, savaşın akabinde ki yirmi - otuz yıl sonra kalkınma ve gelişme zaviyesin­den çok gerilerde kalınmasını nasıl izah edebiliriz?! Akla, bilime ve mantığa uygun mu­dur?! Bir akıl bunu izah etmesi gerekir?! İçeride ki işbirlikçi erk veya ekol kavgaları, iktidar ve güç devşirmeleri ile ülkenin enerjisi ve milli serveti heba edilmiştir!. Artık yeter!. Şimdi aklı evvelin biri bir soru daha yöneltebilir! Han­gi ekoller diye?!

Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurulmasından 15 Temmuz 2016 tarihli hain darbe ve işgal kalkış­masına kadar bu topraklarda ya­şanmış tüm darbe ve muhtıraların arka veçhesine kabaca bakmak, hangi ekol veya ekoller olduğu zaviyesinden yeterli olacaktır! Aman Allah’ım ne günlerdi! Her on yılda bir darbe, post- modern darbe, muhtıra, e -muhtıra ve inkıtalar!. Kadim Türk Devlet Aklı, Türk Devleti’nin Anadolu’da binlerce yıllık varlık ve bekası adına, içeride ki erk veya ekoller çatışması ve kavgaları ile istikrar ve istiklal adına bir yere varılama­yacağı kaygıları, Cumhurbaşkan­lığı hükümet yönetim sistemine geçişi hızlandırmıştır!. Devlette erk veya ekol hegemonya dönemi sona ermektedir!.

Devlet dediğiniz kurum, varlık ve bekasına yönelik, içeriden ve dışarıdan tüm tehditlere karşı lık Sistemi ile yönetilen ülkelerde teyakkuz halinde olmak zorunda­dır!. Bekle gör politikaları veya birileri ne der şeklinde, devlet idare ve idame edilemez!. Aksi halde bağımlı, kukla, yönetilen, yönlendirilen ve kontrol edilen bir ülke olursunuz!. Bağımsız olamaz, yerli ve milli politikalar üretemez ve geliştiremez!. Bölgenin, barış, huzur ve istikrarına da katkısı ola­maz!. Türk Devleti, 2023 - 2053 ve 2071 vizyonu, Turan Birliği ve Türk Ülküsü Kızıl Elma hedefleri­ne erişemez!.

MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli;

Milli güvenliğimizin sağlam esaslara bağlanmasının yanında, iç huzur ve istikrar ortamının kökleşmesi için bilhassa Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin bütün kurum ve kuralları ile yerleşmesi temel gündem olmalıdır! Bu maksatla yeni hükümet sistemi, Parlamen­ter Sistemin bütün kamburların­dan, bütün bağlarından ve bütün engellerinden ayıklanmalı ve arındırılmalıdır!. Özellikle Başkan­ yargının en üst organı olarak Yüce Mahkeme veya Yüksek Mahkeme­ler yer almaktadır!. Buna karşılık Parlamenter Sistemle yönetilen ülkelerde ise Anayasa Mahkeme­leri bulunmaktadır!. Ülkemizde tarihi nitelikli bir yönetim reformu yapıl­mış, egemenliğin yegâne sahibi aziz Türk Milleti, 16 Nisan 2017 tari­hinde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Yönetim Sistemini tercih etmiş ve Parlamenter Sistem dönemi kapan­mıştır!. Anti demokratik girişimlerin önü yine bu hükümet sistemi ile kesilmektedir! Türkiye’nin demok­ratikleşme sürecini hızlandıran Cumhurbaşkanlığı Hükümet Yö­netim Sistemi ile çelişmeyecek demokratik, etkin, adil, tartışma­ların odağı olmaktan çıkarılmış bir Yüce Mahkeme, deyim yerinde ise bir Divan-ı Ali kurulması Tür­kiye’nin gücüne güç katacaktır!. Siyaset kurumunun görevi, yaşanan karanlık dönemlerin muhasebesi ile geleceğin Türk asırları ve Türk ne­sillerinin ihtiyaçlarını tespit etmek, kudretli devlet inşası için gerekli demokratik adımları ve atılımları sü­ratle hayata geçirmektir!. Geçmişin hüzünlü ve kaotik dönemlerinden hukuken, fiilen, fikren ve ruhen kur­tuluş bu şekilde sağlanacaktır, ifade ve vurgularının, devlet sistematiğin­de ki yaşanmışlıklar çerçevesinde, yeni dünya sistematiğinde ki denge ülke ve yerli, milli ve bağımsız Türk Devleti ülküsü hedeflerine, Kadim Türk Devlet Aklının her daim teyakkuz halinde olduğunun gös­tergeleri olduğunu düşünüyorum!.

Peki, İki bin üç yüz yıllık bir Devlet geleneği ve hafızası olan Türk Devlet yönetim sisteminde ki varlığı da çok eskilere daya­nan, MHP Lideri Sayın Devlet Bahçelinin de vurguladığı Divan-ı Ali nedir?! 1876 Kanuni Esasi 31. maddesine göre, gerek duyulduğu zamanlarda ve padişah iradesi ile Divanı Ali toplanır!. Padişah ve dev­let aleyhinde suç işleyen bakanlar ile Mahkeme-i Temyiz (Yargıtay) Reis ve Azalarının yargılanması için dokuz üyeli Daire-i İthamiye (Savcı­lık) ve yirmi bir üyeli Divan-ı Hüküm adlı iki kısımdan kurulu, Divanı-ı Âli adlı müstakil bir mahkeme olarak öngörülmüştür! 1924 tarihli Teşkilat-ı Esasiye Kanunu; görevleri dolayısı ile işledikleri suçlardan dolayı, icra vekillerini, bakanları, Şurayı Devlet (Danıştay) ile Temyiz Mahkemesi, Yargıtay Reis ve Azalarını, Cumhuri­yet Baş Müddei umumisini, Cumhu­riyet Başsavcısını, yargılaması için Divan-ı Ali’’yi yeniden düzenlemiş­tir! 1961 ve 1982 Anayasaları, Yüce Divanı müstakil bir mahkeme olarak kurmamış, Anayasa Mahkemesi­nin Yüce Divan sıfatıyla yargılama yapmasını öngörmüştür! Anadolu Selçuklu Devletinde, bütün mem­leket işlerinin yürütüldüğü Büyük Divana, Divan-ı Âli ve Divan-ı Saltanat denilmektedir!.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Ünver Arşivi