Ahmet Ünver

Ahmet Ünver

Beyler!. Haydi!. Pamuk Eller Cebe!..

Beyler!. Haydi!. Pamuk Eller Cebe!..

Covid-19 sonrası yeni normal hayat, insan doğasına vahşi bir şekil­de saldıran ve saldırılar sonrasında da bozulan fıtratın neden olduğu riskleri minimize etme stratejisidir! Yeni normal hayat, riskler dünyasında insa­noğluna nefes alabilmesi için yeni bir alan açma çabasıdır!. Peki, nasıl olacaktır?!.

İnsanlık tarihi farklı zaman di­limlerinde toplumları etkileyen büyük kırılmalara şahitlik etmiş­tir! Bu tarihsel kırılma süreçleri büyük dalgalar yaratarak top­lumlar arayışlara yönelmiştir!. Bu arayışların getirdiği yenilikler, farklı biçimlerde bütün toplumları etkileyerek, değişim ve dönüşüm tecrübeleri yaşatmıştır!.

Tarihte yaşanılan büyük kırılma ve dönüşümler incelendiğin­de, bir bütün olarak insanlığın yaşadığı büyük bunalım ve krizler sonrası olduğu gerçeği görüle­cektir!.

Yaşadığımız zaman dilimi, büyük fırsat ve büyük riskleri de içinde barındırmaktadır!. Söz konusu riskler, hızlı ve etkili bir şekilde yayılarak bütün dünyayı etkisi altına alabilen salgın hastalıktır!.

Peki, böyle bir dönem­de neler yapmalıyız?! Elimiz ve kolumuz bağlı beklemeli ve küresel şeytani planlara teslim mi olmalıyız?! Yoksa imanın gereği, Nuh’un gemisine binebilmek için hazır olmak gere­kir mi? Hazır olmayan­lar gemiye alınmadı­ğını da hatırlatmadan geçmeyelim!.

COVID-19 sonrası ile ilgili üç temel öngörünün öne çıktığı söylenebilir! Birincisi, salgının sadece sağlık sis­temini değil, yaşamın bütün boyutla­rını etkileyeceği, öngörüsü! İkincisi, salgın sonrasında hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı, iddiası! Üçüncüsü, yeni normalle yaşamaya devam edileceği, değerlendirmesidir!. Her risk hazır olanlar için bir fırsatı da barındırdığına göre!. Tüm mesele budur!.

Sağlık hizmetleri bireysel açıdan bakıldığında bir ihtiyaçtır!. Bütün bireyler yaşamını düzenli bir şekilde sürdürebilmek için sağlıklı olmayı arzu eder!. Sağlıklı olmayı gerçek­leştirmek için de sağlık alanında kendini yetiştirmiş uzmanların sun­duğu hizmetleri kullanır!

Covid-19 pandemisi, üretim süreç­lerini etkileyerek bazı sektörlerin devre dışı kalmasına, tarım ve gıda gibi bazı sektörlerin öneminin artmasına ve yeni sektörlerin de or­taya çıkmasına yol açmıştır! Evde iş yapma oranı ve biçimlerinin artması, alışverişlerin online evden yapıl­maya başlanması gibi dijital temelli gelişmeler ve yeni üretim sektörleri, toplumsal yaşamdaki etkileşim or­tamları ve görünme biçimlerini ciddi anlamda farklılaştırmaktadır!

Eğitim alanındaki uzaktan öğretim, teknoloji temelli yaygın bir döneme geçildi! Peki, uygulamalar değerlen­dirildiğinde uzaktan öğretim örgün öğretimin yerini alabildi mi? Uzaktan öğretim, örgün öğretimin yerini al­madığı fakat eksik kalan hususların olduğunu göstermiştir!. Yeni normal ile birlikte zamanla bu eksiklikler telafi edilecektir! Covid-19 ortadan kalktığında yeni bir denge oluşacak ve uzaktan öğretim, eğitim kurumu bileşenlerinden biri hâline gelecek­tir!.

Covid -19 sonrası yeni normal toplumsal hayat ve dengenin ku­rulmasında, pandemi sürecinde geliştirilen; paylaşma ve yardım­laşma, dayanışma ve iş birliği imkânları, fedakârlık yapabilme ve empatik düşünce gücünü koruma gibi faktörler etkili olacaktır! Gün, İnsan olduğumuzu ve birlikte yaşamak gerekliliğini yeniden hatırlama vaktidir!.

Dünya toplumlarının pandemi sonrası yeni normale alışabilmesi bireysel, psikolojik, ekonomik ve sosyolojik anlamda çok kolay olmayacaktır! Küresel güçler, Tür­kiye’de kaos çıkarma ya da sivil itaatsizlik peşindedir! Söz dinle­yen ve denetlenebilen bir durum adına!.

Türk milletinin tarihten gelen insani ve medeniyet özellikleri; paylaşma, yardımlaşma ve feda­karlık bu süreçte daha fazla önem kazanmaktadır!. İşyerleri kapanan küçük esnaf, ücretsiz izne gön­derilen, işinden ayrılan ve kısa çalışma döneminde gelir kaybı­na uğrayan kitleler, yeni normal hayata kolay bir şekilde adapte olabilmesi, sosyal ve toplumsal huzurun bozulmaması, küresel kirli ve sinsi planın parçası ve destekçisi de olmamak adına, bir şeyler yapmanın ya da elimizi ta­şın altına koymanın tam vaktidir!. Peki, bugün değil de ne zaman?!.

Tuzu kuru, bir eli yağda ve bir eli balda ki, beyler ve bayanlar, artık pamuk eller cebe!. Kenarda, köşede ve bankalarda sermaye yığan kişiler ve özellikle de kamu kurumlarından birkaç yerden maaş alan, devletin en tepesinde­ki memuru, milletvekili, ballı maaş alan hakim, savcı ve akademis­yenler, özellikle de çifte emekli maaşı alanlar, ellerini ceplerine ne zaman atacaktır!. Bir aylık maa­şınızı paylaşın, infak edin bir şey kaybetmezsiniz!

Hem iman ettik diyeceğiz, hem cennet talep edeceğiz ve hem de komşumuz aç yatmaya devam edecek, öyle mi?! Peki, gelmekte olan psikolojik, bireysel, sosyal, ekonomik ve akabinde ki siya­sal kaos ve krizin toptan altında kalma ihtimalimiz nedir?! Siyasi değişimler genellikle ekonomik buhran ve istikrarsızlıklar sonrası geldiğini de unutmayalım!. Ser­mayesi sadece siyaset olanlara sesleniyorum!.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Ünver Arşivi