Ahmet Özçelik

Ahmet Özçelik

Zincir marketler toplumun yapısını nasıl bozdu

Zincir marketler toplumun yapısını nasıl bozdu

Zincir marketlerin ekonomi ve topluma faydasından daha çok zararı olduğunu bazı örneklerle anlatmaya çalışacağım.

Her sokak başına kadar gelen zincir marketler içtiğimiz su yediğimiz yemek kadar ihtiyaç haline geldiler. Günün her anı bayram arifesi gibi kasalarda kuyrukların oluştuğu iş yerlerine dönüştüler. Kısacası hayatımıza ekonomik açıdan bazı kolaylıklar sağlasalar da işin birde görünmeyen ya da görülmek istenmeyen yanı var.

Toplumsal yapımızda son yıllarda oluşan yozlaşmadan ve bozulmadan hepimiz şikayetçiyiz. İşte bu yozlaşma ve bozulmadan "zincir marketler" dolaylı değil direk sorumlu. Nasıl mı?

1- OTOKONTROL BİTTİ. Zincir marketler bu kadar çok olmasa; o caddelerde manav, kırtasiye, oyuncak, zücaciye, konfeksiyon dükkanları olacak hatta bu işyerleri olduğu için aynı sokakta berber, çaycı, dönerci gibi dükkanlar olacaktı. O sokakta bulunan esnaf ( 20-30 yıl öncesinin ahilik kurallarını bilen esnaf) müşterisini ve çocuklarını tanıyacaktı. O sokakta yaşayan çocukların yanlış yapması biraz zordu. Yapılan yanlış en kısa sürede anne veya babaya iletilirdi. Çocuklar değil beş dakikalık mesafedeki okulu bir saatlik mesafedeki okullarına yürüyerek giderlerdi. Günümüzde üç beş dakikalık mesafelere çocuklarımız servisle gidiyor! Neden acaba? Ar- namus- haya kavramları neden unutuldu???

2- ÇALIŞANLAR META HALİNE GELDİ. Esnaflık eski haliyle devam etmiş olsaydı; esnaf yanında çalıştırdığı elemanının hastalığında, düğününde, sünnetinde, cenazesinde kısaca ihtiyacı olduğu her anında yanında olacaktı. Olursa yanlışı, doğrusu hem gösterilecek hem de öğretilecekti. Çalışanlar kendilerini yalnız hissetmeyecek bende bir gün iş yeri sahibi olabileceğim diye mutlu olacaklardı. Aynı iş, ayrı yetenek aynı maaş. (asgari ücret) Zincir marketlerin sahipleri (Yönetim kurulları) çalışanları için maddi yardımlar dışında onların gelişmesine ne gibi çalışmalar yapıyor? Merak ediyorum: Elemanlarımız nasıl daha iyi satış yapar yerine elemanlarımızı nasıl mutlu ederiz? Ya da çalışanlarımızı şirketimize nasıl ortak ederiz diye bir çalışmaları var mı acaba?

3- ZENGİN DAHA ZENGİN. Konya'dan örnek vereyim. Doksanlı yıllarda yapımına başlanan onlarca dükkandan oluşan Kuruyemişçiler Çarşısı vardı. Şimdi adı olan içinde birkaç kuruyemişçi esnafının bulunduğu bir çarşı. Sadece bir zincir marketin on bine yakın mağazası var. Bu zincir kuruyemiş ihtiyacını en fazla on kuruyemişçiden temin ediyor. Zincir marketler olmasa sadece Konya'da onlarca kuruyemişçi olacak. Biz tüketicilerde zincir marketlerin elek altı diye tabir edilen ürünlerini almak zorunda kalmayacaktık. Bu kuruyemişçilerin yanında çalışanlarından bazıları ileride kendi işlerini açabilme şansına sahip olacaklardı. Zincir marketlerde çalışanlar aldıkları maaşla kendi iş yerlerini açabilirler mi? Zincir marketler istihdamı olumsuz yönde etkilemiştir.

Hepimizin figüran olduğu bu film başa alınabilir mi?

Geçmiş olsun. Hepimizin başı sağ olsun. Her şeye rağmen geleceğiniz aydınlık, kazancınız bol ve bereketli olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Özçelik Arşivi