Semanur Tugan

Semanur Tugan

Benliğimizin Öfkesi

Benliğimizin Öfkesi

Varlığımız nankörlüklerimiz, unutkanlığımız, tecrübelerimiz ile dolu...

İnsanız unuturuz ve unuttuğumuz şeylere nankörlükler yapıp bu nankörlüklerimize tecrübeydi deriz.

Ne kadarı doğru bu dediklerimin? Hep şey diyorum kendime: "Ben benliğimden vazgeçmedikçe kimsenin kendi benliğini elinden almasına izin verme" Bunu söylüyorum ama cümlenin altında duran baş kaldırmışlık...

Çıkmaz sokaklar, yaşanılan çıkmaz durumlar, yaşanılan çıkmaz yerler...

İnsanlar bir şeyler için hayal kurmaya çalışıyor ve çabalar sonsuz görüyorum ve bu hayaller kurulurken kendimizi mi düşünüyoruz? Buraya bir şeyler yazarken aklıma "yazmak yaratmak değil yıkmaktır" cümlesi oturuyor. Tabi ki biz yaratmıyoruz fakat yazarken iç dünyamızı yansıtırken yaptığımız inşaaları da yıkıyor muyuz acaba..?

Biz insanlar ne kadar çok seviyoruz kendimize yalan söylemeyi mutlu değilken bile mutluyum diyebiliyoruz. Çoğu zaman kendimizi kandırıyoruz ve mutluyuz.

Korkularımız, öfkemiz, istemediğimiz halde istiyormuş gibi yapıyor oluşumuz ve daha bir sürü örnekleme. İnsanlar en çok öfkelerini ve korkularını saklıyor, öfkeyi kırmamak, korkuyu ise kimse bunu bize karşı kullanmasın diye saklıyoruz. Ne gerek vardı bu kadar şeyi kendimize yapmaya neden iyi olamıyoruz ve neden bunların normal olduğunu kabullenemiyoruz? Basit gibi görünen bu ikilem aslında insanlığı ve bizleri yok ediyor.

Birileriyle bir şeyler konuşurken kelimeleri seçmeye özen gösteren insanlar hatrına dönen dünyada hepimize başarılar diliyorum. Son zamanlarda gördüğüm şeylerden biriside artık kimsenin birbirine tahammülünün kalmadığı... Aslında ne çok eziyet ediyoruz birbirimize. Bu gece insanın insan gibi yaşayabildiği bir dünya diliyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Semanur Tugan Arşivi
SON YAZILAR