Ey dün aynı safta duranlar, Ey dün aynı nûra tâbî olanlar, Ey hak davânın öğrencileri, Bizler önce Allâh’ımızın râzı olacağı, peygamber efendimizin tasdikleyeceği diyaloğu iyi anlamalı, üzerine de uzun uzun düşünmeli, düşündüklerimizi hazmetmeli, hazmettiklerimizi de halleştirmeliyiz inşaallâh.

Ey cânlar!

Ayrılıklar, farklı bakış açıları elbet olabilir, lâkin sonunda senlik ne de benlik olmaz ve olamaz, Çünkü sâdece bir mihenk taşımız vâr. O mihenk taşında ise senlik ve benlik değer bulmaz, O mihenk taşında ancak ve ancak Kur’ân’a ve Sünnete uygun olanlar kıymet arzeder. Zamânı ve zemini gelince de hâk ve adâlet üzere tartılırlar.

Ey îmân edenler, İmân etmeden önceki o eski câhil hallerimiz, davranışlarımız ve sözlerimiz gibi lütfen birbimizi eleştirmeyelim.

Ölçü ölçü ve denge! Bir bâk Allâh aşkına şu Âleme, hiç ölçüsüz ve dengesiz bir zerre görebilecek misin, elbette göremeyeceğiz.

Ey cânlar bizler de ölçülü ve dengeli olalım diyaloglarımızda ve eleştirilerimiz de. Unutmayalım kardeşlerim, dilden çıkanlar mutlakâ kayıt altına alınıyor.

Bir düşünün Allâh aşkınâ, ya yazdırdıklarımızdan Allah ve resülü râzı olmaz ise, Yâ ben size Kurânı ve sünneti böyle mi bıraktım der ise, Yâ Peygamber efendimiz bize şu soruyu sorarsa, “siz beni tanıyor musunuz?Siz beni kaç eser, kaç kitap okuyarak tanıyabildiniz” diye sorsa, sâhi bizim bu soruya cevâbımız ne olurdu?

Lütfen efendimizin bu hassas sorusunun üzerinde çok ama çôk düşünelim, sonra da dilimizi ve kalbimizi bu hakîkatin tercümanı eyleyelim.

Kardeşlerim Dâvâ bir hak kuşudur. Kim bu dâvâ kuşunu hâk eder ise, O makamına, O cemaate, O guruba, O topluluğa, O şahsa, O gönle gelir ve konar.

Bizler de o kuşa dilimizle, hâlimizle ve yaşantımızla lâyık olabilir, doğru dili de kullanabilir isek ne mutlu biz âdemlere, ne mutlu biz insanlara.

Ey Âdem akla sormalı, kalbe danışmalı, söz o vakit seni kanatladırır ve hakîkate uçurur.

Hakîkate emek sarfedenlere selâm olsun, hakîkate kucak açanlara selâm olsun, insana hizmet edenlere de çôkca selâm olsun, hizmet edenlere de hizmet eden siz kullar vâr yâ, sizlere de selâm olsun, saygı ve muhabbet olsun.

“Söz var iş bitirir, söz var baş yitirir. Söz ola kese savaşı, söz ola kestire başı. Söz ola ağulu aşı, bal ile yağ ede bir söz. Kişi bile söz demini, demeye sözün kemini, Bu cihan cehennemini, sekiz uçmağa ede bir söz.” ( Ata sözü)

Efendimiz Hazreti Muhammed ise Ümmetine şu hadisle hitâp ediyor. “Allah’a ve âhiret gününe iman eden kimse, mutlaka hayır (iyi, güzel, hak, doğru, meşru söz) söylesin; ya da sussun.”

Ey Ehli Siyâset! Ey ehli Cemaât! Ey ehli dernek!

Ey ehli hizmet! Ey ehli gruplar. Eleştirilerimizi yapar iken, lütfen mihenk taşı olarak yukardaki ölçüleri, yukardaki değerleri, yukardaki tavsiyeleri kullanalım.

Anadoluda bugün, güneş her zamankinden bir başka doğacak.

Anadoluda bugün huzur her zamankinden daha fazla yeşerecek.