Son dönemde sosyal medya araçlarının popülerliğinin artması ile birlikte, alanında uzman birçok kişiye ulaşabilir olduk. Ancak uzman kişi kısmı, sponsorlu reklamlarla tanınmış kişi haline dönünce ve paylaşımların bilimsellikten değil de duymak istediklerimizden yana kullananların popülerliğinin artmasına neden olunca işler biraz karıştı.

Yıllarca kendi uzmanlık alanında yapmış olduğu çalışmaları halkın anlayacağı dile indirgeyemeyen büyüklerimiz yüzünden; halkın bağrından çıkıp, günlük sohbet cümlelerini süsleyerek, onların diliyle anlatmayı başaran kişilerin popülerliğinin artmasına neden oldular. O kadar popüler oldular ki; instagram, facebook, twitter… ve web sayfalarında, hakkında kısımları neredeyse boş ya da gereğinden fazla dolu olması insanlarda bir soru işareti bile uyandırmadı.

 Bunun neresi kötü… ya da yapabiliyorsan sen de siz de yapın diye düşünenler elbette olacaktır ki onları geldiğimiz noktada çok da haksız görmediğimi söylemeliyim ancak bu durumun insanlarda yarattığı olumsuzlukları ifade etmeden geçemeyeceğim.

Sanal bir dünyanın içinde herkes kendine nijya süsü vererek, hedefine ulaşmakta zorlanmıyor. Bu hedef popüler olmak, para kazanmak, çevre edinmek vb. her ne ise bunlara kolayca sahip olabiliyor. Onlar hedeflerine ulaşırken, siz de neler oluyor hiç düşündünüz mü?

Yaşadığınız sorun eş, cinsellik, çocuk, ilişkiler, iletişim gibi ise özellikle hemen sosyal medyada cevaplar arıyorsunuz. Takipçisi en çok olan kişinin uzmanlığı konusunda tereddüt etmeden, sayfasında gezinip, kendinizce bulduğunuz cevabı hemen kendi sayfalarınızda paylaşıp karşı tarafa cevaplar verebilir hale geliyorsunuz.

Peki aradığınız cevabı söylemsel, izlenimsel olarak buldunuz, paylaştınız… Sorunun çözümü ya da hissettiğin duyguyu ortaya koyan bu yazıyı paylaştığında; duyguna dair yaşadıklarına dair bir çözüm üretebildin mi? özünde kabul etmelisin ki “hayır”… aktif eyleme dönüşen bir düşünce ve davranış şekline ulaşamadın… sadece makyaj yaptın, maske taktın...

Genel geçer güzel yazılar, videolar bizi etkileyebilir ancak senin yaşadıklarını, duygularını ancak senin kelimelerin daha doğru anlatır ki önce sorgulamak, üzerinde düşünmek önemlidir. Dünyada bir tane daha sizden yok, bunu unutmayın… en azından izlediğiniz, dinlediğiniz, okuduğunuz ve sonunda paylaştığınız şeylerin siz de bıraktığı duyguyu, düşünceyi yazmayı söylemeyi ihmal etmeyin… böylece o paylaşımın sende bıraktığını öğrenme ve gösterme şansın olur ki bunu önemsiz hale getirmeyin…

Sosyal medyada; kendini, başkaları ile aynı şeyi hissetme ve yaşama çaban ütopyadır… bu seni yok etme hiçe sayma serüvenin başlangıcıdır. Buna dur demek, biricikliğini ortaya koymak senin elindedir.