Kurtuluş, İslam’ın ipine sarılmakta
Özellikle son yıllarda bizimde içinde bulunduğumuz Ortadoğu’ya objektif bir gözle bakılacak olunursa, İslam ülkelerinin aralarındaki kırgınlık ve gerginliğin İslam düşmanlarınca körüklendiğini açıkça görebiliriz.
Her türlü sıkıntının yaşandığı Ortadoğu coğrafyasında en büyük sorunlardan biri İslam’ı doğru yorumlamamızdan kaynaklanmakta. Bazı ülkelerin liderlerinin dış güçlerinde baskıları ile İslam’ı yanlış anlamasından meydana gelen son olaylar, hiç şüphe yok ki, İslam’la bütünleşen herkesi rahatsız etmektedir. Bana göre biz, İslam gibi mükemmel bir dini maalesef ticarete ve siyasete alet ettik. İslam'dan önce tarikatlar, cemaatler gelmeye başladı ve dinimizin özü maalesef İslam alemin de ikinci plana itildi.
Oysa sefalet, terör ve geri kalmışlık çemberinden çıkmanın yolu akıl ve bilimi rehber almaktan geçiyor. Maddiyatcı batı aleminin oynadığı oyunları biran önce fark etmeliyiz. Biz bu çemberden ancak böyle çıkacağız. Farklılıkları bırakıp yüce dinimizin şemsiyesi altında, ayrım yapmadan toplanacağız.
İslam dinine inanan insanlar olarak önce adaleti ön plana çıkartacağız. Din kardeşliğinin gelişmesine, yayılmasına, güçlenmesine gayret edeceğiz. Cehaleti, sefaleti ortadan kaldıracağız. Devamında barış ve kardeşliği egemen kılacağız. Bunu başardığımızda, yani cehaleti, sefaleti ortadan kaldırdığımızda, İslam alemindeki sıkıntıları da uzaklaştırmış olacağız.
Demokrasi ve hukukun üstünlüğü olmadan, insan haklarına sahip çıkmadan kalkınma sağlanamaz. Ortadoğu ülkelerinde yaşamakta olan insanlar, dayanışma duygusunu ve ruhunu geliştirmelidir. Dış güçlerin ve haçlı zihniyetine sahip ulusların kendi menfaatleri doğrultusundaki kışkırtmalarına prim vermemelidir. İslam’ın ipine sarılarak barışı temin etmeliyiz. Başka çaremiz yok.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.