Hz. Mevlana’yı rahmetle ve minnetle andık

7 Aralık tarihinde başlayan 746.Mevlana’yı Anma Törenleri dün akşam yapılan Şeb-i Arus törenleri ile sona erdi.  Şeb-i Arus, düğün gecesi demek. Mevlana en büyük aşka, Yaradan’a kavuştuğu geceyi; “Herkes ayrılıktan bahsetti, bense vuslattan” diyerek  düğün gecesi olarak tanımlıyor

Mevlana tüm insanlığı barış, sevgi ve hoşgörüye davet etmiştir. Bu toprakları eşsiz kılan, Anadolu'yu yüzyıllardır ,tevazunun ve alçakgönüllülüğün merkezine alan inanç ve ruh budur. İşte onun için bu coğrafyada, cami,kilise ve havralar bu anlayışla, huzur,barış ve özgürlük içerisinde bir arada yaşayabildiler,halen yaşamaktalar.

İşte onun için,aziz milletimiz düşmanlığa karşı sevgi ve hoşgörü ile her daim galip gelmesini bildi.

Adaleti ve barışı tarif eden ve öne çıkaran Mevlana,farklılıkları zenginlik görmek sureti ile bu topraklara tüm dünya için umudun tohumlarını ekiyor.

Bizim kültürümüzün mayasında Fuzuli, Hacı Bektaş-ı Veli,Yunus Emre, Mevlana ve nice eşsiz sevgi erleri var. Diğer taraftan; farklı kültür ve medeniyetleri zenginlik görüp, rahat anlayabilmemiz, farklılıklar arasında köprü inşaa etmemizin temelinde, bu gönül erlerinin nakşettiği duygular yatıyor. Dünyanın her tarafında barış ve huzura gereksinim duyuluyor. Bunun tesis edilebilmesinin yolu vicdan, merhamet ve şefkat duygularını anlamaktan, hissederek yaşamaktan geçiyor. Cenab-ı Hakka yürüdüğü günü vuslat günü addetmiş,kendi deyişiyle ‘Şebi Arus’ olarak nitelendirmiştir.

"Sadece kalpten gökyüzüne dokunabilirsin." diyen Mevlana ölümü doğum olarak görmektedir.

"Üzülme,kaybettiğin her şey başka bir surette bir gün mutlaka geri döner. "bu duygu ve düşüncelerle Hz.Mevlana'yı anıyor, yaşamımıza her geçen gün daha çok tesir ederek, ruhlarımızı aydınlatmasını,dünyaya barış ve huzura vesile olmasını, adaletin eşitlik ve özgürlüklerle mükemmele ulaşmasını yürekten diliyorum.