Münevver Güleç

Münevver Güleç

Deprem sonrası oluşan rahatsızlık: Psikojenik Vertigo

Deprem sonrası oluşan rahatsızlık: Psikojenik Vertigo

Sürekli Deprem Oluyormuş Hissi Neden Olur?

Depremi yaşayan kişiler depremin ardından hem sağlık hem de psikolojik olarak birçok sorun yaşamaya başladılar. Deprem sonrası oluşan korku ve travma ile beraber ‘’psikojenik vertigo’’ olarak bilinen baş dönmesi hastalığı tespit edildi.

Peki nedir bu vertigo?

Kişinin kendisinde veya çevresinde illüzyonel olarak rotasyonel bir hareket algılamasıdır. Periferal veya santral vestibüler yetersizliklere bağlı olarak gelişebilmektedir. Hastaneye başvuru nedenleri arasında 3. Sıradadır. Toplam görülme sıklığı ise %10-15 olmakla birlikte yaşlılarda bu oran %30-40 civarındadır.

Detaylı ve hedefe yönelik alınan hasta hikayesi, vertigonun nedeninin belirlenmesinde en önemli faktördür.

Hasta hikayesi alınırken sorgulanması gereken başlıca konular şunlardır:

-Hastadan yaşadığı duyguyu tanımlaması istenir.

-Dengesizlik hissinin ne kadar sürdüğü sorgulanır.

-Baş dönmesi ataklarını ne kadar sıklıkta geçirdiği sorgulanır.

-Baş dönmesini tetikleyen herhangi bir durumun olup olmadığı sorgulanır.

-Baş dönmesi atakları sırasında başka semptomları olup olmadığı sorgulanır.

- Başka sağlık problemlerinin olup olmadığı sorgulanır.

-İlaç kullanıp kullanmadığı kullanıyorsa ne tür ilaçlar kullandığı sorgulanır. Sonuç olarak, hastadan yaşadığı duyguyu tanımlaması istenir.

Vertigo, genellikle ani başlangıçlı ve kısa sürelidir. Çoğu zaman vertigoya işitme kaybı veya tinnitus(çınlama) gibi semptomlar eşlik eder. Mide bulantısı, kusma gibi otonomik semptomlarda oldukça belirgindir.

Korku, endişe,uykusuzluk vb. travma sonrası birçok belirti neticesinde parasempatik sistemin uyarılması ve buna bağlı olarak da kardiak kan çıkışının azalması durumu meydana gelir. Bunun sonucunda ‘’vasovagal atak’’ dediğimiz ataklar meydana gelir. Hasta psikolojik olarak dengesizlik hissini sürekli yaşamaktadır. Özellikle travma sonrası panik atak durumu sıklıkla görülmektedir. Bu belirtiler hastada mevcut ise biz ‘’nonvertigo dizziness’’ diyoruz.

Vertigo olmayıp tamamen stres/korkuya bağlı geçici dengesizlik, sersemlik, başta hafiflik hissi yaşanmasıdır. Tabii bu durum deprem sonrası hastaneye başvuru sayısında artışa neden oldu.

Peki bizler ne yapacağız?

Hastaya ilk KBB muayenesi ardından, kaba bir nörolojik muayene ve en önemli kısım olan vestibüler fonksiyon ve odyolojik testler sıra ile yapılmalıdır.

-Vestibüler hastada ayırt edici tanılama önemlidir. Çünkü vestibüler hastaların büyük bir kısmında doğru bir şekilde hasta hikayesi alınırsa ve hastanın kendi anlattığı subjektif semptomlar iyi değerlendirilirse yolun çok büyük bir kısmı katedilmiş olur.

-KBB muayenesinin tam olarak yapılmasının ardından biz Odyologlara düşen görev hastadan tam bir vestibüler hikaye almaktır.

Vestibüler değerlendirmemizi yaptıktan sonra ise vestibüler bir tanılama yapmamız gereklidir. Bu bir odyolojik tanılamadır. Dizzines (dengesizlik) durumunun süresi ayırıcı tanıda kritik öneme sahiptir.

Bizler hastadaki durum periferik kökenli mi santral kökenli mi, bunu ayırt etmeliyiz. “Nedene göre tedavi uyguluyoruz.

Santral vertigoda, etkilenen bölge beyin sapından başlar, beyincik, korteks ve onun katmanlarından kaynaklanabilir, nörolojik konsültasyon bu gibi hastalarda şarttır. Baş dönmesine bağlı mide bulantısı, kusma gibi belirtiler var ise periferal kökenli bir vertigodan şüphelenilir. Gerekli pozisyonel tanı/tedavi manevralarını uygulamamız gerekir. Aynı şekilde ‘’psikojenik vertigoda’’ da psikiyatrik muayene ve tedavisi gerekir.

Bu durumda Psikiyatri Uzmanı, Psikolog ile iletişim halinde bir tedavi programı düzenlememiz gerekir.’’

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Münevver Güleç Arşivi
SON YAZILAR