Duyuyorum Ama Anlayamıyorum!
Nasıl ki çocuklarda konuşma ve dil gelişimi, onlarla konuşmamız ve onların bizi duyup anlaması sayesinde gelişiyorsa, işitme kaybı belli bir oranda başlayan kişilerde de zaman içerisinde kayıp derecesine bağlı olarak anlama yetisinde yavaşlama meydana gelecektir. Ses kaybına bağlı olarak yitirilmeye başlamış bu algılama, ancak uygun bir işitme cihazı seçimi sonrasında iyileşmeye başlayacak ve bu tür şikayetlerde azalma meydana gelecektir. Ancak işitme cihazı kullanılmadığı ya da ertelendiği durumda bu kayıp derecesi artacak ve beyin konuşma merkezine ses sinyalleri yeterince gidemeyeceğinden dolayı bu tür şikayetler artacaktır. Zamanla ve kısmen kaybedilmiş bu yeti için mutlaka cihaz kullanılmaya başlanmalıdır.
İşitme kaybı olan insanlar, aslında sesleri duyduklarını ancak söylenen kelimeleri anlamakta zorlandıklarını ya da kelimeleri karıştırdıklarını söylemektedirler. Gerçekten de işitme kaybı yavaş yavaş ve sinsice ilerlediği için kişilerin işitme kaybını fark etmesi zaman alabilir ve bazı sesleri duydukları için bunun bir işitme kaybı olduğunu kabul etmeleri zor olabilir. Bu nedenle işitme kaybı yalnızca kişileri değil yakınlarını da etkilemektedir. Hatta çoğu zaman işitme kaybı yaşayan kişilerin yakınları daha fazla şikâyet ederek onları duymadıklarına ikna etmeye çalışmaktadırlar. Bu durum karşısında da işitme kayıplı kişiler ‘duyuyorum ama anlamıyorum’ şikayetini yoğun olarak kullanmaktadır. Bu şikâyetler ilk zamanlarda çok büyük sorunlar yaratmaz. Çünkü kişiler, bire bir konuşmaları anlar ve genelde grup konuşmalarında zorluk yaşarlar.
Çünkü işitme; kulakta başlayan, beyinde devam eden ve son bulan bir süreç olduğu için, duyma eylemi sadece seslerin işitilmesi değil aynı zamanda kelimelerin anlamlandırılmasını da kapsar. Bu yüzden ‘duyuyorum ama anlamıyorum’ işitme kaybı şüphesi ve işitme kaybı göstergesi olabilir. Bu şikâyetler görülmeye başladığı zaman işitme testi yaptırılmalı ve eğer bir kayıp varsa erkenden müdahale edilmelidir. Erken tanı ve tedavi işitme kaybında büyük önem arz etmektedir. İşitme kaybı kalıcı ve devam eden bir süreç olduğu için eğer işitme cihazı kullanılmazsa bu şikâyetler daha da büyüyüp bir bire konuşmaları da etkilemeye başlar.
İşitme kulakta başlayıp beyinde devam eden ve sonlanan bir süreç olduğu için işitme cihazı teknolojilerinin de buna göre geliştirilmesine ve işitme cihazı ayarlarının da bunu göz önünde bulundurarak yapılmasına önem veriyoruz.
Çevremizde oluşan akustik ses sinyalleri kulak kepçesi tarafından toplanır. Dış kulak yolundan orta kulağa iletilerek burada kazancı arttırılan ses, kokleaya iletilir. Koklea bu akustik ses enerjisini elektrik sinyallerine çevirip merkezi sinir sistemi olan beyine ANLAMLANDIRMAK üzere iletir. Tam olarak; sensörinöral işitme kaybı olarak adlandırdığımız kokleada oluşan hasarlar sonucu beynin işlemleme süreci aksamaktadır.
Bu sebeple işitme cihazına erken dönemde başlamak işlemlemede oluşabilecek bozuklukların önüne geçmektedir.
Ne yapmalıyım? Nasıl cihaz tercih etmeliyim?
Öncelikle kalabalık ve yüksek sesli ortamlarda konuşmayı anlamakta zorlanıyor, televizyonu çevremize oranla daha yüksek sesle dinliyor ve kelimeli anlamakta güçlük çekiyorsanız yüksek teknoloji cihazlara yönlenmeniz bu noktada çok önemlidir. Gürültü baskılama özellikli, çift mikrofonlu ve yapay zeka destekli cihazlar her ses spektrumunda işlemlemenize yardımcı olacak, bulunduğunuz ortam içinde ses taraması ve geçişleri yaparak seslerin kazancının optimum düzeyde iletmesini sağlayacaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.