Gençlikte iş var mı?
Son yıllarda sıklıkla ‘Z kuşağı’ üzerinden söylemler oluşturuluyor. Madem öyle biz bu yazımızda ‘Z kuşağı’ olarak adlandırılan gençlere dair bir şeyler yazalım…
Çok klişe olacak belki ama yazmadan geçmek olmaz; Gençlik ülkemizin geleceği ve aydınlık yarınları için oldukça önemli. Gerçi herkes için önemli ama biz kendi işimize bakalım…
Gençlik, ülkemizin geleceği için bu kadar önemliyken, gençler ve gençlik yeterince anlaşılıyor mu? Gençlere sorduğumuz zaman cevap koca bir hayır. Yapılan davranışlardan bir örnek vereyim, kralı olsa şunu yapıyor; genç bir beyin bir konu ile ilgili konuşur, düşüncesini dile getirir ve artık genç sayılmayan birey onu dinler ama yine de kendi bildiğini okur. Onların mevzuyu ele alışı, ne düşündüğü pek de önemli değil, onların pencerelerinin pek de bir önemi yok.
Ha, gençlerin de şunu kabul etmesi lazımdır ki; tecrübe önemli.
Tecrübe önemli, önemli olmaya da kime sorsan “Gençlik önemli, gençler ülkemiz için çok önemli, gençlere iyi bir ülke bırakmak zorundayız, gençler için onu yapmalıyız, bunu etmeliyiz”. İyi de gençleri dinlemeye ne kadar tahammülünüz var? Onlara doğru bir şekilde yaklaşmayı biliyor muyuz? Bunların düşünülmesi gerekir.
Aile meclislerinde gündemde evin gencinin sorunları gündem olur. Hemen hemen her evde, “Gençlikte iş yok; bilgisayara, telefona, tablete mahkum olmuş durumdalar. Geleneklerinden uzaklaştılar, bizim zamanımızda şöyleydi, gençler duyarsız, şu şu konulara çok ilgisiz bir gençlik yetişiyor” ve türevi cümleler kuruluyor.
İğneyi kendimize, çuvaldızı başkasına batırmayı seven bir milletiz. Bunu bir kenara bırakın ve düşünün; Bu gençliği kim yetiştiriyor? Gençliği bu noktaya getiren kim ya da kimler?
Gençlere zaman ayırın. Sohbet ortamı oluşturun. Empati yapın. Onların yaşının seviyesine göre hareket edin...
Esenlikler…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.