LOZAN YALANLARINDAN ÇIKAN GERÇEKLER
24 Temmuz 1923 tarihinde sonuçlanan Lozan Barış Konferansı hakkında tarihi çarpıtıp yalan uydurarak halkın kafasını karıştıranlar, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu kadrosunu karalayıp durdular. Yıllardır Balkanlar’ın, Musul’un, 12 adaların peşkeş çekildiğinden, İsmet İnönü’nün vatan hainliğinden, Lozan’ın bir zafer değil hezimet olduğundan söz edilir. Bazı palyaçolar Lozan antlaşmasının süresinin 2023’de sona ereceği ve gizli anlaşmaların devreye gireceği yalanına sarıldılar.
Öncelikle şu gerçekleri bilmekte yarar var. Balkan toprakları çok daha önceleri elimizden çıkmıştı. Suriye, Hicaz, Irak, Musul toprakları İngilizlerin çıkarttığı Arap isyanları ile yenilgiye uğrayan Osmanlı’nın geriye çekilmesiyle Osmanlı’dan çıkmış daha sonraları bu topraklarda paravan devletler kurulmuştu. Lozan Barış Konferansı süresiz olarak ve hiç değiştirilmeden yürürlüktedir. 2023 yılında sona ereceği ve gizli bir anlaşmanın devreye sokulacağı yalandır. 12 adaların Yunanistan’a peşkeş çekildiği yalanının iç yüzü şöyledir: 1915 yılında İngiltere, Fransa, İtalya ve Rusya arasında gizli bir anlaşma yapıldı. Ruslar savaştan çekilince bu anlaşmaya uymadılar. İtalyanların elinde bulunan 12 adalar bu gizli anlaşma ile yeniden İtalyanlara verildi. Yani gerçek şu ki; 1915’ten önce İtalyanların elinde bulunan 12 adalar, 1915’de yeniden İtalyanlara verilmiştir. Lozan antlaşmasında da 12 adaların Yunanistan’a verildiği yalandır. 1915 öncesi gizli anlaşmalarla elden çıkarılmış 12 adaların Lozan’da verildiğini yazıp söyleyenler ya tarihi bilmiyorlar ya da bilerek yalan söylüyorlar!
Lozan Konferansı’nda görüşülen ana konular ve önemli sonuçlarını herkesin bilmesinde yarar var.
* Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurtuluş savaşı sırasında elinde bulundurduğu sınırlar aynen kabul edildi. Fransızlarla imzalanan Ankara antlaşması esas alınmıştır.
* Türkiye- Yunanistan sınırı Mudanya antlaşmasındaki şekliyle kabul edildi.
* Irak ve Musul sınırı İngiltere ile Türkiye arasında anlaşarak saptanması kararlaştırıldı.
* Gökçeada ve Bozcaada özerk yönetimle yönetilecekti. Öteki adalar İtalyanlara verildi. 12 adalar ve Rodos 1947 yılında müttefiklerce Yunanistan'a verildi.
* Kapitülasyonlar tamamen kaldırıldı. Osmanlı’nın borçları cumhuriyet hükümeti tarafından faiziyle birlikte ödendi.
* Boğazlar silahsızlandırılarak askeri olmayan gemilerin geçişine açıldı. Boğazlar konusundaki bazı hükümler 1936 Montrö Boğaz Sözleşmesiyle değiştirilip yeniden düzenlendi.
Bu toprakların her türlü nimetlerinden fazlasıyla yararlanıp nankörlük edenleri her dinlediğimde düşünüp yazıklanıyorum. Bilerek bilmeyerek söylenen, kulaktan kulağa, nesilden nesle geçen bu yalan ve karalamaların gerçeklerini öğrenmek her yurttaşımız için en önemli görevdir. Bu vatan topraklarının üzerinde yaşayanların destan olacak kahramanlıklarını, yiğitlerini, gözü karalarını çok gördük; halen de varlar. Ama aynı zamanda ta Tanzimat döneminden bu yana hainleri, dönekleri, yalan ve karalamadan medet umanları da gördük ve halen görüyoruz. Onun için herkes araştırmadan, bilmeden, inanmadan konuşmasın, yazmasın. Aksi halde herkes bunun ceremesini çeker.