İNCE MEMET AĞITLARI
İnce Memet, cumhuriyetin ilk yıllarında toprak ağalarının zulümlerine karşı dağa çıkmış, adı eşkıyaya çıksa da eşkıyalık yapmamış bir halk kahramanıdır. Kimilerine göre hayalidir, kimilerine göre gerçek. Adına yakılan türküler ve ağıtlar; göçebeler, göçebelikten gelme yerleşikler arasında hâlen dilden dile dolaşmaktadır.
İnce Memet, ünlü romancı rahmetli Yaşar Kemal’in birçok dile çevrilmiş, filmi de yapılmış dört ciltlik bir romanı ve bu romanın başkahramanıdır. Çukurova yöresinde Kadirli, Kozan, Maraş dolaylarında yaşamış Toros dağlarını mesken tutmuştur. Bazı kaynaklara göre Afyon Dinar ve Ödemiş çevrelerinde de yaşadığı söylenmektedir. İnce Memet’in yaşadığı varsayılan yerlerde, adı ne olursa olsun halk kendisine göre bir İnce Memet bulmuştur ya da yaratmıştır. Yaşar Kemal, Anadolu’yu inceleme gezilerinde İnce Memet romanı için hazırlıklar yaparken her yörenin bir İnce Memet’i olduğunu gördü. Bazılarına göre; Yaşar Kemal, gittiği yerlerde dinlediği farklı İnce Memet öyküleri ve türkülerinden destansı bir roman çıkarmıştır. Yaşar Kemal, İnce Memet’in kendisinin kurguladığı bir roman kahramanı olduğunu söylese de; Çukurova, Afyon- Dinar, Maraş ve o dolaylardaki araştırmacılar; İnce Memet’in gerçek olduğunu, konargöçer Yörüklerden olduğunu, oradan oraya göçlerini ve çeşitli olayları anlatmaktadırlar. Doğal olarak roman kurgusunda geçen olaylar da bu araştırmacıların anlattıklarından çok farklıdır. Ama Yaşar Kemal’in bütün bu olayları birleştirerek İnce Memet’i yazdığı bellidir.
Bütün bu anlatılar bir araya getirildiğinde İnce Memet Sarı keçili aşiretinden konargöçer bir sülaledendir. Kışı denize yakın yerlerde, yazı yüksek dağlarda sürü otlatarak geçirmektedirler. 1900 yılların başında İnce Memet ailesi ve yakın akrabaları Afyon- Dinar yakınlarında bir araziye yerleştiler. Tarım yapmayı bilmediklerinden yine sürü otlatmayı sürdürdüler. Ancak İnce Memet’in bulundukları yerden bir kadınla evlenmesinden ve buhurcu denilen deve dölü almaya gelenlerle çatışmalar başlar. Olaylar daha da tehlikeli durumlara gelince İnce Memet ve ailesi dağdan dağa geçerek Çukurova bölgesine gelirler. Bazılarına göre af bahanesiyle kandırılan İnce Memet’in vurularak öldürüldüğü söylenmektedir.
İnce Memet adına çok türküler, çok ağıtlar yakılmış; bu türkü ve ağıtlar ilden ile dilden dile dolaşıp günümüze kadar gelmiştir.
BİR AĞIT: Afyon yöresi, Kaynak kişi Cemal Altıniğne. ** Buhurcular bölük- bölük geldiler.* Ciğerimi delik- delik deldiler.* Mustafa’yı şu çimene serdiler.* Malı yağma ırzı beylik dediler.** Sular akmayınca durulmaz imiş* Gönül gezmeyince yorulmaz imiş* Kocalıkta demler sürülmez imiş* gençlik elde iken sürem demleri** Kahbe felek değirmenin döndü mü?* Bağın bahçen sular ilen doldu mu?* Ben yaparım sen yıkarsın bendimi* Döne- döne nöbet bize geldi mi?** Çıkabilsem Kumaların düzüne* Martinimi alabilsem yüzüme* On beş sene az geliyor gözüme* Yandım Allah müfrezeler elinden** Burçak verin kır atıma kişnesin* Fitil salın yaralarım işlesin* Ben ölürsem nazlı yârim nişlesin?* kalk gidelim ela gözlüm dağlara** Kıra ata bindim de Macıldan geçtim* Kumalar dağına al kanlar saçtım* on beş atlıyla Dinleri bastım* Duymadın mı kaymakam bey ünümü?** ince Memet mintan giyer dar değil* Koç yiğide yaralanmak ar değil* bura bize mesken olacak yer değil* şimdi zaptiyeler basarlar bizi** Gelin giymiş entarinin morunu* Hiç görmemiş ayrılığın zorunu* İnce Memet bir zeybeğin torunu* kalk gidelim İnce Memet dağlara** Haydarlı üzeri çifte değirmen*Ankara geldi vur emri ferman* İnce Memet der ki ben burada durmam* Bugün müfrezeler basarlar bizi.*