Batı'nın uşağı olmayacağız!
Çocuklarını, gençlerini düşmanına kaptıran bir millet asla iflah olmaz.
Köleci amazon karıncaları, normal karınca yuvalarına saldırır, itaat etmeyeceği için yetişkin karıncaları öldürürler ve larvalarını yuvalarına taşırlar. Larvadan çıkan karıncalar, kraliçenin salgıladığı bir maddeyle o koloniden olduklarını zannederek ölene kadar kraliçenin yavrularını beslerler.
İşte vahşi Batının, Vatikan'ın ve kraliçenin taktiği de budur ve onun için Fetöcüler hipnozdan kurtulamıyorlar. Çocukken alıp eğittikleri ve hurafelerle beynini yıkadıkları insanlar da ölene kadar bilerek ya da bilmeyerek İslam'a hizmet ediyorum diye Haçlılar'a ve Siyonizm'e hizmet ederler. (Abdülkadir Sezal)
Bu yüzden, dikkat edin, Osmanlı'dan beri yurt dışına göreve giden subaylar da büyük ölçüde NATO'cu, Batıcı olup gelir ve ülkesinin hayrına pek çalışmazlar. İttihatçılar da hep Batılı fikirlerle zehirlenmişti. Cumhuriyet devrimlerinin halk tarafından benimsenmemesi de bu yüzdendir. Sonraki yıllarda 1960, 1980 ve 1997-28 Şubat Darbelerinin kodları hep Batı hayranlığıyla askeri okullarda, seküler-laik anlayışla eğitilmiş, gittikleri yurt dışı görevlerde batı zihniyetinin örtüşü ya da açık şekilde beynini yıkadığı subaylara işaret etmektedir.
Bu yüzden çocuklarımızı çok iyi yetiştirmeliyiz. Milli manevi değerlerin verilmesi, matematikten, fenden önce gelir.
Bizim ayaklarımızın üzerinde durmamız gerekiyor. Kendi kendimiz yönetmemiz gerekiyor ki milli bir nesil yetiştirmek. Kendi kararlarını alan, boyun eğmeyen bir millet olalım.
Bu Batı kafası şimdi önümüzdeki fırsatı kullanmamızı engellemek için herşeyi yapıyor. Bu referandum milli olmanın anahtarıdır. Kapıyı açarsak binayı biz kontrol ederiz. Çocuklarımızın köle olmaması için bu referandumdan evet çıkmadı gerekiyor. Millete Yunan benzetmesi yapan "maskeli" vatanseverler bize en güzel örnek oldu. Uyanık olalım.