Anadolu'da Bugün Gazetesi'nin çok değerli takipçileri, geçen haftaki yazımda kuşakların kişiler arası iletişimdeki etkilerinden ve her kuşağın genel özellikleri ve çalışma alışkanlıklarını aktarmıştım. Bu hafta ise kuşakların birbirleri ile olan etkileşimlerinden ve çatışma potansiyellerinden bahsedeceğim.

Günümüzde Baby Boomers Kuşağının yüzde 95’ten fazlasının artık iş hayatında yer almamasından ve Alpha Kuşağının 2013 sonrası doğanlardan oluşması sebebiyle henüz çalışma hayatına başlamamalarından dolayı iş yerlerinin tamamına yakınının X.Y ve Z Kuşaklarından oluştuğunu söyleyebiliriz. Bu yüzden bu üç kuşağın birbirleri ile olan etkileşimlerine yer vereceğim.

İletişim kurma açısından bakıldığında Y ve Z Kuşakları üyelerinin X Kuşağı temsilcileri ile değer yargıları ve çalışma alışkanlıkları farklı olduğu için çatışma olasılıkları yüksektir.

X Kuşağı üyelerinin öne çıkan değer yargıları ve çalışma alışkanlıkları incelendiğinde sert çıkışları olabilen, tabiri caize çalışmak için yaşayan ancak iş-özel hayat dengesini de yok saymayan, statü sahibi olmayı ve parayı sosyalleşme aracı olarak gören, çalıştıkları firmalara genelde sadık kalan ve uzun yıllar aynı firmada çalışmayı benimseyen, bu yüzden çalışma koşullarına uyum sağlamada daha fedakarca yaklaşan, üstlerinden gelen talimatları pek sorgulamadan zamanında ve eksiksiz bir şekilde yerine getirmeye özen gösteren yani otoriteye saygılı kişilerdir.

X Kuşağı temsilcileri genelde çocukluk çağlarında ebeveynlerin her ikisi birden çalıştıkları için evde tek başlarına ve sorumluluk alarak büyümek zorunda kaldıkları için iş hayatlarında bireysel çalışmayı seven ve özgürlüklerine düşkün olan, kendilerine müdahale edilmesinden çok hoşlanmayan, geri bildirime ve eleştiriye çok açık olmayan bir profile sahiptirler.

Eğer Y Kuşağından bir çalışansanız ve eğer yöneticiniz veya iş arkadaşınız X Kuşağına mensup ise en sık yaşayacağınız problem size verilen işi neden yaptığınızı, bunun işinize ve kendinize olan faydalarını sorgulama güdünüzdür. Çünkü X Kuşağı bir çalışan kendisine verilen işi sorgulamadan en iyi şekilde yapmaya çalışır. Karşısında kendi değer yargısı dışında hareket eden bir çalışan olduğunda agresifleşebilir. Yapılan işin sorgulanmasına alışık değildir ve bu yüzden karşısındaki kişinin verilen görevi yapmaya direnç gösterdiğini düşünebilir.

Y Kuşağı iş ile sosyal hayatı dengeleyen, özel hayatına önem veren, tabiri caizse yaşamak için çalışan bir nesildir. Bu yüzden kurumuna ve görevine bağlılığı göreceli olarak X Kuşağı kadar fanatik değildir. Bu da X ve Y arasında çatışmaya yol açabilir. Çünkü X Kuşağı paraya ve sosyal statüye çok önem verirken Y Kuşağı daha rahat imkanlarda büyüdüğü için paradan daha çok iş tatminine, kişisel ve mesleki gelişimine, konforuna ve sosyal haklarına daha çok önem verir.

Hem X hem de Y Kuşağı bireylerin çalışma hayatından beklentileri yüksektir ve sabırsızdırlar. Ancak X daha bireysel, Y ise daha ekip çalışmasına yatkındır. Bu yüzden Y Kuşağı işleri daha eğlenceli hale getirmeye ve ekip çalışmasıyla yol almaya daha meyilli olduğu için gene X Kuşağı ile potansiyel anlaşmazlıklar yaşaması olasıdır. Eğer karşınızdaki X Kuşağı ise bilin ki sizden inisiyatif alıp işlerinizi hızlı bir şekilde finalize etmenizi bekleyecektir.

Z kuşağı mensupları ise tamamen teknolojik bir çağda doğduklarından teknoloji ile iç içe yaşamaktadırlar. X Kuşağı ile aralarında ciddi bir yaş farkı bulunmaktadır. Aşırı bireyselleşme ve yalnız kalma istekleri en öne çıkan ortak yönleridir.

Baskın bireysel yaklaşımlarından dolayı Z kuşağı üyeleri çalıştıkları organizasyonlara karşı sadakatsiz olabilirler, markalara bağlılıkları da zayıftır. İş yapış şekilleri ve değer yargıları bakımından X Kuşağı üyeleri ile Y Kuşağına nazaran uyumsuzluk ve çatışma yaşama ihtimalleri çok daha yüksektir.

Z Kuşağının işe karşı hırsları düşüktür, stres ile baş etme ve problem çözme becerileri de bu yüzden gelişime açıktır. İş yerlerinde stresli ve çok problemli ortamlarla karşı karşıya kalırsa kolayca sıkılabilirler ve işlerinden vaz geçebilirler. Bu yaklaşımları X Kuşağı tarafından kolayca anlaşılamaz çünkü X Kuşağının işe ve kurumlarına bağlılıkları ve zorluklarla mücadele güdüleri oldukça yüksektir.

Z kuşağı üyeleri iş hayatında standart yaklaşımları sevmez, rutin uygulamalar onları çok sıkar, işleri kişisel yaklaşımlarıyla ve kendi yöntemleri ile yapmak isterler. Bu yüzden yaratıcılıkları ve hayal güçleri oldukça gelişmiştir. İşte bu fazla kişisel yaklaşımları sebebiyle otoriteyle araları hiç iyi değildir. Çok fazla sorgular ve çatışabilirler.

X Kuşağı İle Daha Sağlıklı İletişim Kurabilmeleri İçin Y Kuşağı’ na Tavsiyeler:

• Birlikte çalışıyorsanız, onlara bir işi neden yapacağınızı sormak yerine öncelikle o işin yapılışı ile ilgili önerilerini isteyin ve destek vermeleri için teşvik edin.
• Herhangi bir konuda fikir ayrılığına düştüğünüzde doğrudan tartışmaya girmeyin, görüşlerini eleştirmeyin, daha uygun bir zamanda ve üslubunuza çok dikkat ederek görüş birliğine ulaşmaya çalışın.
• Otoriteyi sorgulayan ya da küçümseyen yaklaşımlarda bulunmayın.
• Onların yanında çok fazla sosyal medyaya zaman ayırmayın ya da teknolojik gelişmeler ve uygulamalarla ilgili çok sohbet etmeyin ya da bilgi istemeyin.
• Çalıştığınız kurum hakkında çok fazla eleştiri yapmayın, mesailerinizde işe bağlılığınızı sorgulamasına yol açacak söylem ve davranışlardan kaçının.
• Onlara karşı rahat ve umursamaz tavırlardan ve çocukluk dönemlerindeki çağın olumsuzluklarından kaynaklanan küçümseyen ifadelerden kaçının.

X Kuşağı İle Daha Sağlıklı İletişim Kurabilmeleri İçin Z Kuşağı’ na Tavsiyeler:

• Her iki kuşak üyeleri de bireysel çalışmayı daha çok sever ancak X Kuşağı Z Kuşağına nazaran daha hırslı ve sistem odaklıdır. Bu yüzden, Z Kuşağı üyeleri X Kuşağı ile birlikte çalışırken uyumlu olmaya çalışmalı ve onların yönlendirmelerini dikkate almalıdırlar.
• İşle ilgili problemlerin çözümü konusunda iş birliğine açık olmalıdırlar.
• İş yerine gelirken giyim ve kişisel bakımlarına daha fazla özen göstermeli çok rahat kıyafetlerden ve marjinal kişisel görünümden kaçınmalıdırlar.
• Daha dışa dönük ve ilişki odaklı olmaya gayret göstermelidirler.
• Yaratıcılıklarını ve yüksek hayal güçlerini süreçlerin iyileştirilmesi amacıyla kullanmalı ve her aşamada X Kuşağı ekip arkadaşlarını bilgilendirmeli ve görüşlerini almalıdır.
• Teknoloji ile olan yüksek ilişkileri ve becerileri ile X Kuşağına işlerinde yardımcı olabilirler.

Değerli okurlarım konu çok detaylı olduğu için yine oldukça uzun bir yazı oldu. Sabrınız için teşekkür ederim.

Haftaya yine kuşaklar arası etkin iletişim yolları hakkında yazmaya devam edeceğim.

Sağlıcakla kalın.