Terörle mücadele ve FETÖ
Son dönemlerin en popüler sözü sanırım “FETÖ ile mücadele”dir. Bunu o kadar çok duyar olduk ki, ister istemez artık kimlerin söylediğine de bakmak zorunda kalıyoruz.
Konya’yı hepimiz biliyoruz. Konya’da 1980 sonrası bir ANAP rüzgarı vardı. O zamanlarda yani bilhassa “Özallı yıllarda” Özal ne derse Konya’da da doğru o idi.
Arkasından bir Refah Partisi fırtınası geldi. Erbakan Hoca’nın sözleri “yasa” gibiydi. Neredeyse tüm Konyalı arkasındaydı.
Ve daha sonra tabii ki AK Parti yandaşlığı baş gösterdi. Konyalı AK Parti’nin ve Recep Tayyip Erdoğan’ın peşine düştü ve onun her söylediğinin doğru olduğunu kabul ederek, sorgusuz sualsiz savunmaya başladı.
Tabii ki bunu “örgüt bilinci” olarak da değerlendirebiliriz ama politikada her zaman temkinli davranmakta yarar vardır. Dolayısıyla konjonktürel bir durumdur, politika…
Bizim gibi düşünenler 1990’lı yıllarda da 2000’li yıllarda da cemaatin ülke adına tehlikeli olduğunu, F tipi yapılanmanın tehlikeli bir hal almakta olduğunu her fırsatta beyan ediyorduk.
AK Parti kurulduğunda, bir kadroya sahip değildi ve cemaat kadrolarından yararlanması gayet doğaldı. Ancak bu cemaatin “doğru” olduğunu göstermiyordu. Dediğim gibi sadece konjonktüreldi. Ama gerek politikadan anlamayan gerekse Devlet’i tanımayanlar, parti cemaate yakın diye düşünerek, “kraldan çok kralcılıkla” cemaate yaklaşmışlardı.
Ayrıca “çözüm süreci” hikayesine de destek verenler, bunun doğru olduğunu savunanlar aynı kişiydiler. Yani AK Parti’ye kayıtsız şartsız destek verip, bunu “kraldan çok kralcılık” aşamasına getirmiş olanlar…
Çözüm süreci konusunda da bizim gibi düşünenler; “terörle, mücadele olur, müzakere olmaz” anlayışındaydık.
Şimdi gelinen aşamada, çözüm sürecini destekleyenler ve aynı zamanda cemaate yakınlaşıp, her gün maklube yemeklerini sosyal paylaşım sitelerinde paylaşanlar, cemaatin yurt dışı gezilerinde yanında götürdüğü ve beraber kurban kesmeye gidenler, şimdilerde de “FETÖ ile en çok mücadeleyi biz yapıyoruz” yarışına girdiler.
Bakın FETÖ ve PKK’nın bağlı olduğu yer aynıdır. Yani terörün bir ayağı PKK ise bir ayağı da FETÖ’dür. Şimdilerde gazetelerde boy boy FETÖ düşmanlığı yaparak FETÖ ile en çok mücadele edilmiş olunmaz. PKK’ya karşı çözüm sürecinde boy boy akil insan reklamı yapmışsan senin FETÖ ile mücadelen ancak göstermeliktir. Demek ki yarın konjonktür değişirse bu tip insanların bulunacağı yer de değişecektir.
Ülkede hem PKK’ya karşı, hem FETÖ’ye karşı hem de IŞİD gibi DAEŞ gibi terör örgütlerine karşı mücadelede sebat edebiliyorsan o zaman ancak gönül rahatlığıyla “ben terörle mücadele ediyorum” diyebilirsin. Bunun dışında senin mücadelen ancak konjonktüreldir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.