Suriyeliler güvenliğimizi tehdit etmemelidir
Suriyeliler güvenliğimizi tehdit etmemelidir
Her ne hikmetse bizim Suriyeliler, Fransa’ya karşı bizi savundular ve Türkiye’nin çeşitli yerlerinde Fransa karşıtı eylemler yaptılar. İstanbul, Gaziantep, İzmir ve Konya bu illerden bazıları.
İstanbul’da Taksim’de, Fatih’de toplanan Suriyeli gençler önce Fansa aleyhine sloganlar atıyorlar ardından da bazı otellerin önlerinde bulunan Fransız bayraklarını indiriyorlar. Şöyle bir bakınca niyet iyi gibi gözükmektedir. Ancak Suriye’de kendi ülkesini savunmaktan kaçan genç insanların bu tür bir eylem içerisinde olmalarına da temkinli yaklaşmakta yarar vardır.
Şunu ortaya açık ve net koymak lazımdır ki; Türkiye Cumhuriyeti’ne ve O’nun Cumhurbaşkanı’na yapılan her türlü hakaret, saldırı, saygısızlık tüm Millete yapılmıştır. Buna karşı durmak, bunu kınamak, bunu tel’in etmek her Türk vatandaşının görevidir.
Ancak tarihe bir not olması açısından buradan yazıyorum; Avrupa’dan ve ABD’den o kadar haksızlığa ve saldırıya uğramamıza rağmen şimdi bir anda büyük şehirlerimizde böyle bir eyleme kalkışması güvenlik nedeniyle sakıncalı olduğu kadar, yapılışı itibariyle de çok sağlıklı bir durum değildir. Bugün güya bu amaçla ortaya çıkan bu genç Suriyeli güruh yarın başka bir nedenle yine ortaya çıkıp ülke güvenliğine zarara yol açmaya çalışabilir. O nedenle bunun önlemi anında alınması gerekir.
Konya’da da Suriyeli “eli boş” gençlik Mevlana Caddesinde “ya Allah Bismillah Allahuekber” diyerek yürüyüşe geçtiler. Yaklaşık bu 30-40 kişilik grup içerisinde Fransa karşıtı slogan var mıydı derseniz, bilmiyorum. Fransa’yla ilgili herhangi bir tel’in yapıldı mı derseniz bilmiyorum. Bu grubun içerisinde ne amaçla yürüyüş yapıldığını bilmeyen var mıydı derseniz, onu da bilmiyorum. Ama tam da toplu yürüyüşlerin, toplantıların, kongrelerin vb. toplu eylemlerin yasaklandığı süreçte Valilik ve Emniyet Müdürlüğü’nün bu duruma kayıtsız kalması ve bu eylemi engellememesi ilginç bir durumdu.
Tabii ki Valiliğin seyirci kalması, emniyet güçlerinin müdahale etmemesi bu eylemin destekleniyor olduğu gibi bir izlenim verebilir. Ancak bunun destek olmadığı düşüncesini taşıyorum ve taşımak da istiyorum. Çünkü bu tür, Suriyelilerin yapacakları eylemler yarın bir gün, zaten istenmez durumda olan, Suriyelilere karşı bir tepkinin gelişmesine de yol açabilir. Bunun önlemini şimdiden almak gerekmektedir.
Konya’da böyle bir eylem yapıldığı için bu yazıyı yazmak gerekliliğini hissettim ama İstanbul, İzmir gibi diğer büyük şehirlerde de bu eylemlerin olması önlemin bir an önce alınması gerekliliğini zorunlu kılmıştır.
Güvenlik sorunu olmasının yanı sıra bir sağlık sorunu olarak da ortaya çıkan bu eylemlere seyirci kalmak hiçbir şekilde kabullenilecek bir durum değildir. İstanbul’a bakıyorsunuz, balık istifi, neredeyse birbiri üzerinde insanlar eylem yapmaktalar. İzmir’e bakıyorsunuz öyle ve Konya’ya bakıyorsunuz Konya’da da durum çok farklı değil. Pandemi önlemleri de göz ardı edilmiş durumda. Yani neresinden tutarsanız elinizde kalacak bir eylemler ve bu eylemleri yapanların milli duygularının tartışmalı olduğu da ortada iken bir de kurallara uymama rahatlıkları düşündürücüdür.
Yeterince iç ve dış düşmanla uğraşan ülkemizde düşmanlığı yeşertebilecek ortamları kendi içimizde yaratılmasına müsaade etmeden önlemini almak sanırım Devlet’e düşen önemli bir görevdir.
Dostlukla kalın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.