Önlemler katılaşmalıdır
Önlemler katılaşmalıdır
Pandemi sürecini olağanlaştırmamak lazımdır. Yani her gün yeni bir karar, her gün yeni bir genelge, her gün yeni bir uygulama ve nihayetinde insanların takip etmeyeceği ve yaşamlarında olağanlaştırdıkları bir kararlar silsilesi haline getirmemek gerekir.
Bu saatten sonra gelinen aşamada artık yapılacak şeyler bellidir. Yani şimdiye kadar deneme-yanılma yöntemiyle bir şeyler yapıldı. Bundan sonraki artık çözüm odaklı ve net kararlar olmalıdır.
Bakın somut olarak söyleyeyim: Öncelikle en azından 1 ay boyunca hafta sonları yani cumartesi pazar günleri sokağa çıkma yasağı olmalıdır. Ayrıca hafta sonu uygulanan 20.00 – 05.00 arası sokağa çıkma yasağı, hafta içinde her gün uygulanmalıdır. İş yerleri tamamen kapatılmalıdır. Buna oteller, restoranlar, berberler, dükkanlar kısacası tüm işletmeler girmelidir. Bilhassa aralık ayının 2. yarısından itibaren hem şehirlerarası seyahatler hem de uluslararası uçuşlar ve seyahatler tamamen kapatılmalıdır.
Tabii ki bu kararları almanın çok kolay olmadığını hepimiz biliyoruz. Her şeyden önce bunun için para gereklidir. Dükkanını kapatan esnaf için, hem geçimini sağlamak için biraz para lazım olduğu gibi, hem de vergi ve SGK ödemelerinin çalışılmayacak dönemler için talep edilmemesi iyi bir çözüm olacaktır.
Öyle “dostlar alışverişte görsün” mantığıyla, otellerde kim kalıyor, ne yiyor, ne içiyor, paket yapıyor mu, yapmıyor mu derdine düşmek bir çare olarak gözükmüyor. Zaten çıkarılan kararların çoğunun kontrolünü bile yapmak çok kolay bir iş değil. Elde yeterli polis yok, olan polisi de “adam 50 ile mi gitti 60’la mı gitti, trafik cezası yazın” diye kullanmaya kalkınca tabii ki pandemi ile ilgili yapılması gereken kontroller de maalesef yapılamıyor.
Mesela İngiltere’de uygulama nasıl? İngiltere'de kasım ayı başından itibaren bir ay süreyle geçerli olacak karantina kararı alınmıştı. Parlamentoda yapılan oylama sonucunda kabul edilen karara göre İngiltere’de elzem olmayan bütün dükkanlar, barlar, restoranlar 2 Aralık tarihine kadar kapalı kalacaktı. Okullar ve üniversiteler açık olacak ancak insanların evden çalışmaları teşvik edilecek. Kişiler geçerli bir sebepleri olmaları halinde evlerinden ayrılabilecek. Bu sebepler arasında işe gitmek, yiyecek alışverişi yapmak ve doktora gitmek yer alıyor. Dışarıda spor yapmaya izin varken, sosyal mesafe kuralı gözetilerek aile ve arkadaşlarla dışarıda buluşulmasına da izin verilecekti.
İngiltere’de kısıtlama bu şekilde uygulanıyor ama onlarda bizim gibi düğün yemeği mantığı, asker uğurlama, kına, nişan vb. uygulamalar olmadığını göz önünde bulundurmak lazım.
Dolayısıyla bizim almamız gereken önlemlerin artık “yumuşak” olma şansı kalmamıştır. Sert ve kökten çözecek uygulamalar da yukarıda belirttiğim gibidir. Bakalım 2 Aralık’ta bizim alacağımız önlemler nasıl belirlenecektir, hep beraber göreceğiz?
Dostlukla kalın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.