Konya’da zaman zaman muhalefetin olduğunu unutuyorum. O nedenle arasıra muhalefet partilerinin basın toplantılarına gitmek hem bir yenilenme oluyor hem de farklı bir bakış açısını duymamızı sağlıyor.

Konya’da en büyük sorunlardan birinin de Konya sorunlarını dile getirecek bir muhalefet partisinin olmaması olduğunu düşündüğümü de anti parantez bildireyim.

Dün CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt’un basın toplantısına katıldım. Daha doğrusu basın toplantısı Selçuklu İlçe Örgütünün mevcut başkanı Barış Bektaş’ın yapılacak ilçe kongresinde yeniden ilçe başkanlığına aday olduğunu açıklamasını içeriyordu. Milletvekili Hüsnü Bozkurt da katılınca haliyle Türkiye meselelerini daha derin dinleme imkanımız oldu.

Hüsnü Bey çok can alıcı bir noktadan başladı konuşmasına; hani 75 yaşında bir kadının cenazesine yapılan saygısızlık var ya, oradan başladı.

75 yaşında ölen bir yaşlı kadının cenazesini mezarlık mezarlık gezdirmenin vicdani bir açıklaması olamayacağını Bozkurt gayet net anlattı.

Verdiği örnek de çok güzeldi; “sıkışan iki balinanın kurtarılmak için milyonlarca dolar harcanarak kurtarma gemileri görevlendirilen dünyada; arabanın motoruna sıkışan yavru kedinin kurtarılması için gösterilen ihtimamın haber olduğu ülkede, 75 yaşında bir kadının cenazesi oradan oraya gezdiriliyor”.

Birçok konuya değinen Milletvekili Bozkurt ABD’de tutuklama kararı çıkartılan eski bakan Çağlayan konusunu da unutmadı. Çok ilginç bir tespitte bulunan Bozkurt, hiçbir AK Partili’nin çıkıp da “Zafer Çağlayan hırsızlık yapmamıştır” diyemediğini, olayın Türkiye’ye karşı yapıldığından falan bahsedildiğini belirtti.

Ve bu konuşmalar içerisinden ilginç bir şey daha; Ortadoğu’daki sorunun petrol sorunu olmadığı, su sorunu olduğu konusu idi. Genelde bilinenin aksine emperyalist güçlerin Ortadoğu’da petrol için değil su için bir kavga içerisinde olduklarını dile getiren Bozkurt, suyun yerinin de Anadolu toprakları olduğunu ifade etti.

Bu konuların her biri ayrı ayrı bir köşe yazısı konusu olduğu için detayları bilahare zaman zaman paylaşacağım.

En azından Konyalı’nın da değişik ve farklı bir fikir duymaya zaman zaman da olsa ihtiyacı vardır diye düşünüyorum.