Hiç hamaset yapmadan gelin bugün bir evde ne kadar harcama var, bakalım. Ortalama bir evde ne gibi harcamalar olur? Elektrik, su, doğalgaz, telefon, internet, kira, yakıt, aidat ve diğerleri. Diğerleri dediğim de yanlış anlaşılmasın mutfak, kılık-kıyafet, kırtasiye falan gibi giderlerden bahsediyorum.

Ortalama Konya’da kiralık bir ev 1000TL. Kışın yakıt fiyatı yine ortalama 300TL. Aidat ortalama 150 TL civarında. Evin mutfak ve banyo doğalgazı ortalama 30TL. Elektrik ortalama 120TL. Su yine ortalama 45TL. İnternet asgari 50TL. Ortalama evdeki telefonları hesaplarsak 100TL. Bu arada bu rakamların az olduğunu biliyorum. Amacımız bağcı dövmek değil. Bir gerçeği abartmadan hatta en mütevazi haliyle ortaya koymaya çalışıyorum. Kendi evimde bu rakamların bunun çok üzerinde olduğunu da söyleyeyim. Bu giderlerin toplamına baktığımızda 1.795TL. evin gideri var.

Şimdi 4 kişilik bir ailenin ayda ekmek, peynir, zeytin, reçel, yumurta, yemeklik malzeme, kıyma, 4 adet margarin vs.vs.vs. ne kadar tutar? Bunu üç aşağı beş yukarı hesaplarsak hadi 1000TL. diyelim. (Daha fazla tutar dediğinizi duyuyorum ama olsun)

Şimdi bunlara kılık-kıyafet, deterjan ve temizlik malzemeleri, yol parası, okuyan çocuk veya çocuklar varsa kırtasiye, defter-kitap parası diyerek bir 1000TL’de buna yazalım. Bunların toplamı da yaklaşık 4 bin TL’ye varıyor. Burada sosyal yaşamla ilgili hiçbir şey yok. Sigara, alkol vb. alışkanlıklar yok.

Herkes kendi evinin hesabına göre bir daha değerlendirsin. Evinize, çocuklarınıza aldığınız çikolata, şeker türü abur cubur yiyecekleri şöyle bir düşünün. Market alışverişi aylık 1000TL olan bir kişiyi tebrik etmekten başka yapacak bir şey yoktur.

Ve tüm bu harcamaları düşündüğümüzde sadece bir soru geliyor akla; bu kadar insan nasıl geçiniyor?

Birincisi, bu kadar insan geçinemiyor. Çoğu yiyeceğinden feragat ediyor.

İkincisi, bu kadar insan kredi kartlarıyla geçiniyor. Yani maaşı 2500 ise 5000TL’lik de kredi kartı varsa durmadan kredi kartından yiyor.

Üçüncüsü, çalışma yaşında, eğer iş bulup da çalışan, ailede birkaç kişi varsa o toplanan havuzla geçiniliyor.

Dördüncüsü, maalesef bir nevi dolandırıcılıkla yani ondan bundan üç kuruş-beş kuruş borç alıp vermemekle geçiniyor.

Şu bir gerçek ki kesinlikle sadece çalıştığı iş yerinden kazandığı parayla geçinemiyor.

Şimdi cevap olarak birileri çıkıp da, “Avrupa’da da böyle, ABD’de de böyle” gibi bir cevap vermesin lütfen. Türkiye’de böyle olmasın. Birileri bilmem ne meyveleriyle karnını şişirirken, diğerleri aç kalmasınlar. Önemli olan bu…

Dostlukla kalın.