Uyku, yemek ve su gibi kişisel bir ihtiyacımızdır. Bu nedenle uykusuz geçen dönemler bireylerde olumsuz geçen durumlara neden olabilir. Uykusuzluk yaşam kalitemizi oldukça düşürmektedir. Bu durum bireylerde yorgunluk ile beraber günlük rutinlerini yerine getirmede zorluk çekme gibi güçlüklere neden olabilir. Hayatımız boyunca bir kere dahi olsa yaşayabileceğimiz bu uyku bozukluğunun sürekli hale gelmesinin bazı nedenleri vardır. Bu nedenler arasında en büyük neden ise strestir. Bireyin stresli bir hayatının olması, sürekli sinirlenmesi veya gece çok yorgun olduğu halde günlük hayatında yaşadığı olayları düşünürken uyuyamaması gibi sorunlar yaşanabilir. Elinde olmayan nedenlerden dolayı düşünmeyi engelleyemeyen bu birey çok uzun süre uykusuzluk problemi yaşamasının yanı sıra hiç dinlenememektedir. Depresyon hali de uyku düzenimizi ve hayatımızı tamamen etkilemektedir. Depresyon halinde olan bir bireyde görünen en büyük faktörlerden biri uykusuzlukken çok fazla uyuma gibi bir etkisi de olabilmektedir. Yani anlayacağımız günlük hayatımızda yaşadığımız herhangi bir problem bütün hayatımızı etkiler ve uzun süreli yorgunluk, mutsuzluk gibi problemler yaratır. Bu nedenle bireylerin ilk olarak günlük hayatında yaşadığı her şeyi düşünme veya sürekli düşünmeyi engellemekle hayatına başlaması gerekmektedir. Bunun haricinde bir uzmandan destek alarak uyku problemini tamamen çözebilir ve yaşam kalitesini de yükseltebilir.

Uykusuzluk bir süreden sonra alışkanlık haline gelip bireylerde uyumama veya çok kısa bir sürede uykusunu almış gibi bir etki de yaratabilir. Ayrıca bir araştırmaya göre birey 90 dakika ve katlarında uyuduğunda çok enerjik ve zinde olurmuş. Fakat 90 dakikanın ortasında uyanırsa yine uyanamama ve yorgunluk hissi olurmuş. Bunun harici bireyin 22.00 ve 02.00 arasında uyuyor olması hem sağlıklı bir uyku hem de bireyin uykusunu alabilmek için en uygun saatler olduğu da bu araştırmalarda yerini almıştır.