Kadın olmak zor...
Günümüzde bekar olup ta büyük ideallerle yola çıkan genç kızlarımıza birkaç söyleyeceğim söz olacak. Hani meşhur bir laf var ya, “ben evlendiğim zaman çocukta yaparım kariyerde” diye başlayan. İşte bunun bir reklam cıngılı olduğunu sakın unutmasınlar.
Çünkü günümüz Türkiye’sinde bir tarafta izdivaç ve kısmetse olur programları kafasındaki tayfa var ki bunlar kadından körü kürüne bağlılık isteyen erkekler ve diğer yanda da sözde entel ve modern görünüşlü erkekler var ama sadece nikah masasında “evet” imzasını attırana kadar.
Evlenmeden önce her ne kadar ince eleyip sık dokusan bile çelişkiler evlilik hayatında baş gösterebiliyor. Evlenene kadar kuzu gibi olanlar evlendikleri günden itibaren adeta aslan kesiliyor. Beklentiler çoğalıyor. Dolmanı saracaksın, baklavanı açacaksın, sofraların yemek kitaplarından fırlamış gibi olacak, çocukların uslu terbiyeli, evin de temiz olacak.
Bunları atlattıktan sonra sen evliliği âdil bir dayanışma olarak hayal ederken, ana kuzusu olarak yetiştirilmiş fakat kendi içinde çelişkiler cennetinde yaşayan o ince eleyip sık dokuyarak seçtiğin eşin seni fedâkar annesi gibi olmanı bekleyecek.
Yazımın başında da dediğim gibi, kadın olmak zor. Biraz mizahi dille anlatmaya çalıştığım bu olayları mutlaka çevrenizde görüyorsunuzdur. Çünkü insanlar gerçek kimliğini ve niyetini saklamayı çok iyi biliyorlar. Değilse dört veya beş yıl arkadaşlık yapanlar evlendikleri ilk altı ayda neden boşansınlar.
Genç kızlarımız günümüzde bilinçli ve sağ duyulu olarak yetişiyor. Birlikte bir ömür hayat kurmayı düşündükleri kişiler konusunda da aynı duyarlılığı ve titizliği göstermelerini isterim. Çünkü verecekleri karar onları bir ömür mutlu veya mutsuz edebilir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.