Barbaros Ulu

Barbaros Ulu

MEB’in özrü

MEB’in özrü

Eğitim ve öğretimin önünde aşmamız gereken engeller çoktur. Bunların başında da en büyük engel MEB’in kendisi. Çünkü aşağı yukarı tüm yıla yaydığı öğretmen atamaları, eğitim ve öğretimi sekteye uğ­ratan en büyük etkendir. Şu iki atama bile problemin kaynağının MEB olduğunu gösterir. Bunlar, öğretmen özür atamaları ve ilk atamalar. İzninizle bu iki atamayı ele alacağım bu yazımda.

Bu ülkede özür atamaları ikisi yaz, diğer ikisi de yarı tatilde olmak üze­re dört defa idi. Sonradan biri yaz, diğeri de şubat olacak şekilde ikiye indirildi. Ömer Dinçer’in bakanlığa gelir gelmez çıkardığı 652 sayılı KHK’nin 37.maddesinin 3.fıkrası da özür atamalarına ayrılmış ve şu şekilde düzenlenmişti: “Öğretmen­lerin Bakanlıkça belirlenen hizmet bölge veya alanlarında en az üç eğitim öğretim yılı görev yapması esastır. Bunların yer değiştirme suretiyle atamaları her yıl yapılan atama plan ve program­ları çerçevesinde eğitim öğretim faaliyetlerini etkilemeyecek şekilde sonuçlandırılır. Bakanlıkça belirlenen özür gruplarına bağlı yer değiştirmeler ise yaz tatillerinde yapılır".

Buna göre senede iki defa yapılan özür atama­ları sadece yaz dönemin­de yapılacak şekilde teke indirilmişti. Bu düzenleme­den dolayı Dinçer, sesi çok çıkanlar tarafından çok eleştirilmişti. Bu tep­kileri göğüslemek ve tarafları ikna için Ömer Dinçer, değişik platform ve TV konuşmalarında bu maddeyi savundu: “Şubat döneminde özür ataması olduğu takdirde özürden giden öğretmenin yerine öğretmen veremiyoruz. Çocuklarımız öğret­mensiz kalıyor. Burada çocuklarımız mağdur oluyor. Ara dönemde öğ­retmeni gittiğinden dolayı çocu­ğunun gözü yaşlı kalmasını hangi biriniz ister? Bu yüzden atamaların yaz döneminde yapılmasını önem­siyoruz. Aynı zamanda aile birliğini de önemsiyoruz. Bunun için eşin gideceği yerde norm yoksa veya puanı yeterli gelmiyorsa üç yılı geçmeyecek şekilde aylıksız izne ayrılmak suretiyle bu öğretmenimizi valilik emrine verebiliriz. Tayin iste­nen eşin, şehrine atanma durumu yoksa illa o şehre değil, onu eşinin bulunduğu şehre nakledebiliriz.

Bu da mümkün olmazsa, iki eşi alıp ihtiyaç olan üçüncü bir şehirde birleştirebiliriz” şeklinde izahatta bulundu. Ama kimseyi özellikle eş durumuna ihtiyacı olanları ve kendi partisini memnun edemedi. Siyasi iktidar, şubat özrü vermesini istedi. Dinçer, çıkardığı KHK'nin arkasında durdu. 7 Haziran 2015 seçimlerine doğru giderken bu madde delindi. Partisiyle belki de ilk kırılganlığı bu zaman başladı. Sonrasında da parti­sinden kopup gitti.

Şu anda hatırlamıyorum ama bildiğim kadarıyla Dinçer’in özür atamaları ile ilgili 37.maddenin üçüncü fıkrası hiç uygulanmadı.

Yine şubat döneminde özür ata­malarına devam edildi. Sonrasında Anayasa Mahkemesinin 6/02/2013 tarihli yazısına binaen yeniden düzenleme yapılarak 3.fıkranın so­nuna “...Bakanlıkça belirlenen özür gruplarına bağlı yer değiştirmeler ise yarıyıl ve/veya yaz tatillerinde yapılır" ilavesi yapıldı. Hala da şubat özür atamaları yapılmaya devam etmektedir.

Aile birliği önemli, şubat atama­sında ne sakınca var diyebilirsiniz. Aile birliğinin önemine kimsenin diyeceği olamaz. Ama aile birliği önemli diye eğitim ve öğretimi engellemeye hakkımızın olmadığını düşünüyorum. Bu şubat dönemin­de yapılan özür atamalarıyla birlikte taşradaki birçok ilçe milli eğitim mü­dürlüğü, ilçesinden öğretmen göçü verdiğinden dolayı çoğu branşlarda öğretmene ihtiyaçları var ve yerine atama yapılmadığı için ücretli öğretmen arayışına girdi ve çoğu da ücretli öğretmenlik yapacak personel bulamıyor. Bulsa da ehil değil. Ne de olsa geçici. Halbuki öğretim yılı başında yapılan plan­lama yaz dönemine kadar devam etseydi, eğitim ve öğretim sekteye uğramayacaktı. Üstelik eşinden ayrı yerlerde çalışan ve gidiş geliş yapamayan birçok öğretmene il milli eğitimler, geçici görevlendirme yapmak suretiyle yardımcı olmuştu. Bence bir şeyi yaparken bir başka şeyi yıkmamak gerekirdi.

İlk atama konusuna yerimiz kalma­dı. Bunu da bir başka yazımızda ele almak isterim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Barbaros Ulu Arşivi

Veda

28 Aralık 2022 Çarşamba 00:02