Hediye çıtası
Son yıllarda vakıf, dernek ve STK’ler ortaokul ve lise seviyesindeki öğrencilere yönelik Hz Muhammed’in hayatı ile ilgili yarışmalar düzenliyor. Kimin hangi amaç ve niyetle yarışma yaptığını bilmiyorum ama bu yarışmalarla murat edilenin, öğrencilerin bizim için yaşantısı örnek olan Hz Muhammed’i daha iyi tanımalarını sağlamak olmalı diye düşünüyorum.
Yarışmaya katılacak öğrenciler belirlenen bir kitaptan sınava tabi tutuluyor. Dereceye giren öğrencilere de çeşitli hediyeler veriliyor.
Aynı şekilde değişik konularda ilçe ve il çapında yapılan yarışmalarda da okullar, kaymakamlıklar ve valilikler ödül veriyor.
Yaz aylarında belediyeler de ödüle dayalı etkinliklere imza atıyor.
Ne tür hediyeler veriliyor? Umre ziyareti, Kudüs İstanbul ve Çanakkale gezileri, altın, bilgisayar, tablet, bisiklet vs.
Bir yerde yarışma ve etkinlik varsa teşvik olsun diye hediye de olmalı elbet.
Burada değinmek istediğim hususlar var:
Yarışmalar sıklıkla yapılıyor. Öğrenciler takipte zorlanıyor. Hatta bazıları iç içe geçiyor. Bu da bıkkınlığa sebebiyet verebiliyor. Bu tür yarışmalar için bir planlamanın yapılmasında fayda var diye düşünüyorum.
Öğrencilerin okuyacağı kitabın yaşlarına uygunluğu yetkili organlardan geçmeli. Çünkü bazen seçilen kitabın dili ve anlatımı öğrencilere ağır gelebiliyor, içerik yönünden ise hurafe bilgiler yer alabiliyor.
Zamanlamaya dikkat edilmiyor. Öğrenci bu tür yarışmalara mı hazırlansın, okul derslerine mi baksın. Bunun için öğrencinin sınav stresi yaşamadığı ve rahatladığı dönemler tercih edilebilir.
Bir diğer husus, hediye seçimi. Hediye belirlenmesinde çıtanın çok yükseltildiğini görüyorum. Yukarıda bazı hediye örneklerine yer verdim. Ne sakıncası var derseniz? Hediyeler abartılınca bir araç olması gereken hediyeler, amaç haline gelebiliyor. Yarışmalar iç içe geçtikçe ve hediyeler abartıldıkça öğrenci yarışmayı duyar duymaz ilk önce ödülü soruyor. Ödül çeyrek altın ise ben çeyrek için bu yarışmaya girmem diyebiliyor. Çeyreği küçümsüyor anlayacağınız. Halbuki hediyede asıl olan, manevi değeri olan hediyeler tercih edilmeli. Bugün çok klasik görülen kitap ve kalem hediyeleri bir zamanların vazgeçilmez hediyeleriydi. Bu ödülleri alan öğrenci sevinir; kalem kazandım, kitap kazandım derdi övünerek. Son yıllarda bilgisayar, bisiklet, altın vb. hediyeler verilince kitap ve kalemin yüzüne bakan yok. Bugün birileri yarışma sonucunda kazananlara kitap, defter, kalem vs. verilecek dese, bu tür yarışmalara giren olmaz.
Namaz alışkanlığını edindirme amacıyla farklı belediyelerin düzenledikleri etkinliklerin de niyet iyi olmasına rağmen sonuçları itibariyle amaca hizmet ettiğini söyleyemem. Kampanya bitince yorgan gitti, kavga bitti misali, camiye devam eden de kalmıyor.
Sonuç olarak, yarışma ve etkinliklerde öğrenci psikolojisinin ve pedagojinin gözetilmesini, hediye çıtasını çok yükseltilmemesi gerektiğini ve bu tür etkinliklerde amacın sonuç almak olduğunu gözden kaçırmamak gerektiğini düşünüyorum. Baktık ki istediğimiz sonuç amaca uygun değil, bu tür etkinliklere yer vermemek olmalıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.