Bir tarafta Norveç Başbakanı bir tarafta Osmaniye Savcısı
Osmaniye Devlet hastanesinde yaşananları sanırım takip etmişsinizdir. İddiaya göre Osmaniye Adliyesi Cumhuriyet Savcılarından Mehmet Bülbül muayene için gittiği hastanede ortopedi doktoru ile tartışıyor ve sonrasında olanlar yaşananlar hiç de yabancı olmadığımız ne yazık ki Türkiye’de olur dedirten görüntüler olmuş.
Savcı bey hastaneye gittiğinde anlaşılan ayrıcalığı olması gerektiğini düşünüyor olacak ki doktor bey randevusu olmadığı için savcıyı muayene etmeyi reddediyor. Olayın büyümesini istemeyen doktor Kemal Gökhan GÜNEL odayı terk ediyor. Geri döndüğünde savcı bey yine orada ve “seninle uğraşırım ben Başsavcıyım diyor.” Doktor bey kararından vazgeçmeyince de kolluk tarafından terörist gibi ters kelepçe ile sorguya götürülmeye çalışıldığı iddialar arasında. Üstelik keyfi olarak ters kelepçe ile götürülmek istenen doktor o esnada hastanede nöbetçi !
İnanın ben bunları yazarken tiksindim bu durumdan. Sizlere de okurken sabırlar diliyorum. Savcı olmanız sizi ayrıcalıklı hale mi getiriyor? Önceliğiniz nedir? Yetmedi mi Türkiye’de makam kullanma sevdası? Olayın sonucuna bakarsanız Osmaniye Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kamuoyu bilgilendirmesi daha da trajikomik…
Başsavcılık yaptığı açıklamada “savcımız kendisini tanıttığı halde” diyor. Açıklamanın devamını anlatmaya gerek yok sanırım. “kendisini tanıtınca ne oluyor” bütün kapılar açılıyor mu? Ya da açılmasına mı alışılmış? Güya basına ve kamuoyuna gerçeği anlatmaya çalışan başsavcılığın üslubunun yakışıksızlığının takdirini sizlere bırakıyorum.
Doktor beyin yakınlarının, Tabipler odasının ve haberi okuyanların sosyal medyada başlattığı “savcıbülbülistifa” kampanyası da kısa sürede epeyce ses getirdi.
Yurttaşlarımız adına savcı beye bir uyarı da benden; artık makam mevkii kullanarak parmak sallama dönemleri bitti sayın savcım. Her hasta gibi sıranızı bekleyip muayene olacaksınız. Aylardır pandemi ile mücadele eden doktorları ters kelepçe ile mevcutlu olarak getirtme hakkını size kimse vermiyor. “Türk Milleti adına” diye başladığınız asli görevinizde Türk Milleti size böyle bir hak vermiyor.
Umarım Adalet bakanlığının soruşturma izni verdiği bu olayda Savcı bey gerekli uyarı ve yaptırımı alır kaldı ki haklarını ödeyemeyeceğimiz sağlıkçılara karşı bu son parmak sallama girişimi olur..
Yazımızın başlığına dönelim şimdi de… Geçtiğimiz şubat ayında Norveç’te toplu organizasyonların ve Restoranların hizmet vermesinin yasak olduğu zamanda ülkenin başbakanı Erna SOLBERG vatandaşların yasaklara uymasını beklerken kendisi yasakları delmişti. Bir restoranda arkadaşları ile beraber kendi doğum gününü kutlayan başbakana bu eylemi sonrasında polis şefi tarafından kamuoyuna duyurularak idari yaptırım yani para cezası uygulanmıştır.
Bakıyorsunuz bir tarafta bir başbakan kurallara uymadığı için normal vatandaştan asla ayrılmıyor. Diğer taraftan ülkemize bakıyorsunuz kendisine ayrıcalık tanınmadığı iddiasıyla bir savcı bir doktoru ters kelepçe ile ifadeye aldırıyor.
Umarım bizim ülkemizde de şeffaflığın yükseldiği, makam mevkiinin kişilik hakları önüne geçmediği günlere hep birlikte erişiriz. Zira Norveç’e imrenerek bakıp iç çekmek yerine bu çağdaşlığa ulaşmayı bu millet hak ediyor…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.