Deprem ile birlikte bireylerde yaralanmalar görmek mümkündür. Bu yaraların tedavisi ve hijyeni bireylerin sağlığı için oldukça önemlidir.

Birçok depremzedede yaraların tedavisi yapılmadığı için yara yeri enfeksiyonu görülmektedir. Oluşan yara yeri enfeksiyonuna sepsis yani vücudun kendi dokularına verdiği zarar olarak adlandırılan durum gerçekleşirse ölüm oranı sepsis gelişmeyenlere göre üç kat daha yüksek olduğu saptanmıştır. Bu yüzden yara tedavisi hayati önem taşımaktadır.

Depremde yara yerlerinde oluşan enfeksiyonun en büyük sebebi yaranın çevresel ortamdaki mikroorganizmalarla olan temasından kaynaklı olduğu gösterilmiştir. Diğer sebepler ise yara yerinin doğru şekilde temizlenmemesi veya temizlemede gecikme, ciddi doku kaybı ve yara yerinin erkenden kapatılmasıdır. Ayrıca yara yerinin temiz ve hijyenik olmayan sularla temizlenmesi de enfeksiyona neden olabilmektedir.

Yaralar dikkatli bir şekilde incelenip yara altı doku bütünlüğüne bakılmalıdır. Taş, toprak, metal gibi yabancı cisimler yaradan uzaklaştırılmalıdır. Yaranın yıkanması antiseptik sular veya içilebilir hazır sular ile olmalıdır. Bu sular ile yara yeri iyice temizlenmelidir. Musluk suyunun kullanılmamasına özen gösterilmelidir. Ayrıca deniz, nehir ve dere sularının risk faktörü olduğu unutulmamalıdır.

Yaralar temizlendikten sonra hemen dikiş atılması önerilmemektedir. Erken kapanma yarada enfeksiyona yol açabilmektedir. Yaralanmadan sonra doktorlar tarafından değerlendirilip yara 6 saat sonra dikilebildiği belirtilmektedir. Dikiş olmayan yaralar yıkandıktan sonra steril gazlı bir bezle temizlenip gerekli durumda 48 saat sonra tekrar gazlı bez değişimi yapılabilmektedir.

Deprem bölgesinde deniz, nehir, dere ve musluk sularını kullanmayınız. Deprem ile temiz su ile kanalizasyon suyu karışmış olabilir. Bu yüzden deniz, dere, nehir ve musluk suyu kesinlikle kullanılmamalıdır. Özellikle kolera gibi kirlenmiş suyun sebep olduğu salgınlara yol açabileceği için deprem bölgesindeki tüm vatandaşlarımızın bu sulardan uzak durması gerekmektedir. Hijyenik olduğu belirtilen (şişe su gibi) sulardan ihtiyaçlarını karşılamaları gerekmektedir.

YARALANMADA TETANOS RİSKİ

Deprem sonrası yaralanan bireylerde tetanos riski büyüktür. Genellikle yaralanmadan 6 saat geçmiş fakat müdehale edilememiş bireylerde, 1 cm’den büyük kesiklerde, kangren gelişmiş bölgede tetanos görülme sıklığı yüksektir. Ayrıca yaralara toz, toprak, tükrük veya dışkının temas etmesi de en büyük sebeplerindendir. Tetanosu önüne geçmek için yapılacak en iyi tedavi yarayı iyice temizleyerek tedavisi ve bakımının yapılmasıdır.

TETANOS AŞISI İLE TEDAVİ

Tetanos aşısı ile tedavi mümkündür. Birey tetanos aşısı vurulduğunu bilmiyor yada geçmişte üçten az tetanos aşısı vurulduysa tetanos aşısına ek tetanos immunoglobini de verilmektedir. Aşı süresi önemlidir. Bireylerde ilk aşı hastanede, ikinci aşı iki ay sonra, üçüncü aşı ise 6-12 ay sonra yapılmalıdır. Kesinlikle sürelerine dikkat edilmeli ve atlanılmamalıdır.

Tetanos aşısı gerekli olmayan durumlar vardır. Bunlar birey üç doz tetanos aşısı olmuşsa ve son 5 yıl içerisinde tetanos aşısı olmuşsa aşı tekrar vurulmamaktadır. Fakat birey aşıyı son beş yıldan önce yaptırdıysa tek doz aşı gerekli olmaktadır. Burada önemli olan aşıyı olup olmadığınız ve olduysanız ne zaman olduğunuzdur. Bu yüzden her yetişkin bireyin aşılanma durumunu öğrenmesi gerekmektedir.

Tüm ülkemize başsağlığı diliyor, kurtulan vatandaşlarımızın en yakın zamanda iyileşmesini temenni ediyoruz.