Sığınmacılara alışmalıyız
Ülkemize sınır bazı komşu ülkelerde şiddet kol gezerken,
Burada evler bombalanıp masum insanlar öldürülürken,
Elbette ki, bazı kişiler ülkemize doğru kaçacak,
Sığınmacı statüsü ile kalmaya çalışacaktır.
Son yaşanan Suriye olayları nedeniyle,
Ülkemize gelen sığınmacı sayısı 200 bini bulmaya başladı.
Suriye'deki şiddet ortamından kaçarak Türkiye'ye gelen,
Büyük çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan sivillerin
Belli bir kısmı da yurt içinde belli yörelere dağıtıldı.
Bu arada Konya’ya da bazı sığınmacılar geldi.
Birleşmiş Milletler verilerine göre 1,2 milyon Suriyeli desteğe muhtaç halde.
Bunların önemli bir bölümü komşu ülkeler
Ürdün, Irak, Türkiye ve Lübnan’a kaçmak zorunda kalanlardan oluşuyor
Ancak, halen Türkiye’de mülteci, sığınmacı, geçici koruma gibi statüleri tanımlayan bir yasa yok. Türkiye 1992’de, Kuzey Iraklı Kürtlerin Saddam rejiminden kaçarak geldikleri tarihten bu yana,
Bir yönetmelik yayınlamak dışında, herhangi bir yasal düzenleme yapmaya gerek duymadı.
Bugün itibarıyla sayıları 200 bini bulan Suriyeli sığınmacılar,
Türkiye’nin dokuz kentinde kurulan kamplarda ve yatılı okullarda barınıyor.
Türkiye’nin, büyük çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan bu sığınmacıların
Geçici koruma statüsü ile ikamet etmelerini sağlaması uluslararası hukukun gereği.
Sığınmacı ve mültecilerin koruma altına alınıp ihtiyaçlarının karşılanması,
Uluslararası hukukun bir gereği olduğu kadar,
Aynı zamanda Türkiye’nin insani sorumluluğu.
Dolayısıyla sığınmacı ve mülteciler birer “sığıntı” olarak değil,
Hakları olan bireyler olarak görülmeli.
Konya olarak bu konuda elimizden geleni yapıyoruz.
Belediyeler ve Sivil Toplum Kuruluşları ile gönüllüler elele vererek,
Bu insanların ihtiyaçları karşılanıyor,
Onlarla ilgilenip istekleri yerine getiriliyor.
Artık lider ülke konumunda olan ülkemizde
Bu ve buna benzer olaylara alışmamız gerekmektedir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.