Teknolojinin hızla geliştiği ve site kültürünün arttığı, bu nedenle kapı komşularının dahi birbirini tanımadığı günümüzde, komşuluk kültürü yavaş yavaş önemini yitirmeye başladı. Türk örf, adet ve gelenekleri arasında önemli bir yer tutan komşuluk kültürü neredeyse kalmadı.

Yıllar önce komşusu açken, tok gezen bizden değildir inancı ile birlik ve beraberlik olgusunu

Yaşayan bizler, zaman içerisinde bu özelliğimizi kaybettik. Bizlerin birbirine olan düşkünlüğü komşuluk kültürünün güzelliği ile bir çok kötü olayların yaşanmadığı eski günlerden, şimdi komşusundan dahi çekinen bir toplum haline geldik.

Aile ve komşuluk ilişkilerinin büyük önem taşıdığı günlerde bizlerin birlik ve beraberliğini yıkamayacağını anlayanlar, zaman içerisinde bu birlik, beraberlik ve komşuluk ilişkilerimizi bilerek erozyona uğrattılar ve bunu da ne yazık ki başardılar.

Birlik ve beraberliğimizi ayakta tutmanın en önemli noktalarından biri de komşuluktur.

Komşularımız arasındaki dayanışma, paylaşım ve güven yerine geldiği zaman bir çok toplumsal sorunda kendiliğinden ortadan kalkacaktır.

Atalarımızın zamanda komşular yemeklerini, aşlarını paylaşırlardı. Çocuklarını komşularına emanet ederlerdi. Şimdi malesef apartmanlarda kapı komşuları birbirini tanımıyor. Komşumuzun içinde bulunduğu durumlardan habersiz bir şekilde yaşıyoruz.

Komşuluk ilişkileri özellikle köy ve kasaba gibi küçük yerleşim bölgelerinde sosyal dayanışma açısından önemli olduğu gibi, ailelerin huzur ve güven içinde yaşamaları açısından da önemlidir. İyi komşuluk ilişkileri mutluluk ve sevincin paylaşılmasında, sıkıntı ve kederin göğüslenmesinde ayrı bir öneme sahip olduğundan fert ve ailelere toplum içinde destek olur. Dolayısıyla sosyal bünyeyi güçlendirir. Kötü komşuluk ilişkileri de sürekli rahatsızlık, güvensizlik ve yalnızlık hissi uyandırır

Kültürümüzdeki süzülmüş bir anlayışın ifadesi olan, "Ev alma, komşu al" özdeyişi, komşuluk ilişkilerinin her iki yönü açısından da son derece isabetli bir tesbiti dile getirmektedir. Yine dilimizdeki "Komşu komşunun külüne muhtaçtır", "Komşuda pişer, bize de düşer" gibi özdeyişler ve sık gelip gitmeleri anlatmak üzere, "komşu kapısına çevirmek" ve benzeri deyimler, komşuluk ilişkilerinin anlamını ve boyutlarını göstermek bakımından önemlidir.

İyi günlerde ve kötü günlerde birlikte olmak için komşularımızla diyalogumuzu geliştirmeliyiz. Bu aynı zamanda birlik ve beraberliğimiz içinde gereklidir. Önemli olan gelecek nesillerimiz. Çocuklarımıza sahip çıkacağız. Bizim tek sermayemiz çocuklar. Çocuklarımızın geleceğini komşularımız ile birlikte daha güzel bir hale getirebiliriz.