15 Temmuz destanı
15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından iki yıl geçti. Bu iki yıl içerisinde Türkiye’nin kaçınılmaz yükselmesini çekemeyen ve dış güçlerinde desteklediği hain FETÖ terör örgütü mensupları yaptıkları başarısız darbenin hesabını Türk adaletine vermektedir.
15 Temmuz alçak darbe girişimde bir kez daha gördük ki, bu topraklarda Seyit Onbaşılar, Şahin Beyler, Kara Fatmalar, Nene Hatunlar bitmemiş. Ömer Halisdemir gibi kahramanları doğuran bu topraklar, hiçbir zaman hainlerin sığınağı olmayacak, olamayacaktır.
Dünya, son zamanlarda çok yoğun politik ve ekonomik savaşların yaşandığı bir döneme şahitlik etmektedir. Ülke ve millet olarak bu çetin şartlarda hem ekonomimiz hem de iç ve dış politikamız ile kararlı bir duruş gösterdik. Bu dönemde ülkemiz, dünyada yaşanan ekonomik dalgalanmalar karşısında, dışarıda ve içeride teröre karşı gösterdiği tavizsiz tutumu ile dünya tarih sahnesinde unutulmayacak bir rol üstlenmiştir. Bu tarih sahnesinde ortaya koyulacak güç ve iradenin devletimizde ve milletimizde mevcut olduğunu tüm dünya görmüştür.
Tüm bu yaşananlar çerçevesinde, 15 Temmuz 2016 tarihinde millet iradesine, demokrasimize ve devletimize karşı gerçekleştirilen hain darbe ve işgal girişimine devletçe ve milletçe göstermiş olduğumuz mukavemet bugünlerin habercisiydi. 15 Temmuz, Türkiye’nin sadece uluslararası siyaset enstrümanlarıyla değil, yediden yetmişe topyekûn milletiyle de dünya siyasetinde var olduğunun ispatıydı.
Bugün milletimiz ve devletimiz daha sıkı bağlarla birbirine bağlıdır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle necip milletimiz iradesini ve gücünü devleti ile birlikte yaşatacaktır. Millet ve devlet birlikteliği, hiçbir arızî yapıya gerek duymayacak derin bir bağdır. Bu bağı zedeleyecek her türlü girişime milletimiz hiç şüphe yok ki dur diyecektir. Siyasi partiler, sosyal platformlar ve STK’ler ile milletimiz; devleti adına bugün daha fazla inisiyatif almalıdır.
15 Temmuz tarihe altın harflerle geçen bir özgürlük ve kahramanlık mücadelesi olmasının yanında nesillerimiz için bir ibret tablosu olmalıdır. Bu nedenle milletimizin hem toplumsal bütünlüğü hem de inanç bütünlüğü adına nesillerimizin doğru ve halk irfanına yaslanan bir yöntemle geleceğe hazırlanmasını sağlamalıyız.
Artık yapacağımız en önemli şey, daha çok çalışarak Türkiye’nin demokrasisini ve ekonomisini daha da güçlendirip büyük Türkiye’yi gerçekleştirmektir. Hain girişimin yıl dönümünde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a dik duruşundan dolayı bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. 15 Temmuz Şehitlerimizi, Gazilerimizi ve bu vatan uğruna can vermiş tüm kahramanlarımızı saygıyla, duayla ve minnetle anıyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.