Çağımızın hastalığı “vertigo” nedir?
İnsanları dengede tutan eşsiz bir sistem vardır. Rahatlıkla kalkıp yürür, saatlerce ayakta durabilir, koşabilir ve hiçbir zaman boşlukta hareket ediyor hissini yaşamayız. Adımlarımız sağlam ve dengelidir.
Dengeyi sağlayan bu algı, beynimizde üç kaynaktan gelen verilerin değerlendirilmesiyle sağlanmaktadır. Gözler, kas-eklem ve iç kulaktaki duyu reseptörlerinde toplanan veriler, sinir uyarıları olarak beyne iletilir.
Bunun için denge sisteminin eksiksiz işlemesi gerekir. Denge unsurlarından sadece bir tanesinin işleyişinde aksamanın meydana gelmesi, oldukça rahatsızlık verici hale gelen baş dönmelerine ve mide bulantılarına sebep olmakta, denge bozuklukları nedeniyle normal hayat sürdürülemez hale gelebilmektedir.
Vücudun uzaydaki oryantasyonu hakkında temel bilgiler vestibüler sistem, proprioseptif sistem ve vizüel sistem yoluyla elde edilir. Bunlar vücudun pozisyon ve yönünün tanınmasını sağlayan, ayakta dururken, yürürken, koşarken dengeyi sağlayan ve düşmeyi engelleyecek şekilde vücut postürünü düzenleyen ortak bir mekanizmadır.
Peki nedir bu Vertigo?
VERTİGO, baş dönmesi olarak tanımlanan bir dönme illüzyonudur.Her iki taraf vestibüler çekirdek arasındaki eşit olmayan nöral aktiviteye bağlı olarak ortaya çıkar. Vertigo sendromunda; baş dönmesine nistagmus, ataksi, bulantı, kusma, terleme ve solgunluk eşlik eder.
Dizziness; Başta hafiflik, bayılma öncesi durum, dengesizlik, teknede sallanma hissi gibi durumları tanımlamak için kullanılır. Hastanın yakınmasına neden olanın vertigo mu, dizziness mı olduğunu anlamak için çok iyi hasta öyküsü alınmalıdır.
‘’Vertigo’’ ve ‘’Dizziness’’, baş ağrısından sonra hekime başvuruda en sık yakınmadır. Yapılan epidemiyolojik çalışmalar ‘’vertigo’’ ve ‘’dizziness’’ ın nüfusun %20-30’unu etkilediğini göstermiştir. Baş dönmesi yakınması KBB polikliniklerine başvuruların en önemli nedenlerinden biridir. Baş dönmesi yakınmasına, herhangi bir nedenle bir sağlık kurumuna başvuranların %5’inde, KBB polikliniklerine başvuranların %10’unda, Nöroloji polikliniklerine başvuranların %15’inde, rastlanmaktadır.
Vertigo ve dizziness, farklı etiyoloji ve patogenezlerin neden olduğu disiplinler arası yaklaşımla aydınlatılabilecek multisensoriyel ve sensorimotor bir bulgudur.
Vertigo yakınması ile başvuran bir hastayı öykü özellikleri ve muayene bulguları ile birlikte değerlendirmek gerekir.
Vestibüler patoloji düşünülen hastalarda;
1- Vertigo ve dengesizlikle ilgili iyi bir hasta öyküsü almak,
2- Detaylı muayene etmek, mümkünse atak döneminde değerlendirmek,
3- Odyolojik testler, pozisyonel manevralar ve diğer odyo-vestibüler test bataryaları bütüncül bir yaklaşımla yapılmalı ve değerlendirilmelidir.
Baş dönmesi ile başvuran bir hastaya ilk atak döneminden başlayarak kronolojik olarak, şikayetlerinin ne zaman başladığı, nasıl devam ettiği, ara dönemlerde denge durumu ve eşlik eden başka yakınmalarının olup olmadığı sorulmalıdır.
Ani başlayan, şiddetli ve ataklar halinde seyreden baş dönmeleri sıklıkla periferik vestibüler sistem kaynaklıdır. En sık görülen periferik vestibüler hastalık ise BPPV’dir. Başın belirli pozisyonlarında ortaya çıkan anlık vertigodur. Buna eşlik eden düzeltici göz hareketleri ise nistagmustur.
BPPV’ de nistagmusun yönünü ve karakterini tutan semisirküler kanal ve altta yatan fizyopatolojik mekanizma belirler.
Hastaneye dışarıdan hasta olarak ayakta gelip başvuran en sık 3. gruptur.
BPPV’nin tanılanmasında; Otokonyalar (kristaller) belirli bir miktara ulaşmadığı sürece BPPV’ye neden olmazlar. Ortaya çıkabilmesi için otokonyaların bir kütle etkisine sahip olacak miktara ulaşıp birikmesi lazımdır.
Bu nedenler BPPV özellikle yaşlı grupta insidansı ve prevelansı çok daha sıktır.
BPPV’de başın belirli bir yöne döndürülmesi ile ortaya çıkan, yaklaşık olarak 10-15 saniye süren, etrafın dönmesi tarzında baş dönmesi olur. Baş dönmesi ile birlikte olan mide bulantısı ve kusma gibi nörovejetatif semptomların karakteri de önemlidir. Özellikle ani başlayan ve şiddetli seyreden nörovejetatif semptomların yanı sıra işitme kaybı, tinnitus, kulakta dolgunluk gibi şikayetlerin olması akut periferik vestibüler patoloji lehinedir.
Pozisyonel manevralar, ayırt edici tanıda ve tedavi safhasında patolojinin kökenine göre aşama aşama uygulanmalıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.