Mehmet Gündoğdu

Mehmet Gündoğdu

KONYA’NIN FÎ TARİHİ- 4

KONYA’NIN FÎ TARİHİ- 4

 *LYSTRA ANTİK KENTİ

Botsa’nın ilk adının da Bussa olduğunu sanıyorum. Luvi dilinde yan yana gelen SS harfleri ilk ismin Bussa olduğu kanısını uyandırmaktadır. Yakın zamana kadar, hatta şimdi de bu k
Lystra antik kenti; Konya merkezinin güneyinde bulunan Hatunsaray ve Güneydere (Botsa) arasındadır. Lystra’nın Hititçe’deki ismi Luşna’dır öye Bossa denilmektedir.

Konya merkezine 45 Km. uzaklıkta olup yaklaşık 30 Km.lik kayalık bir vadinin başlangıç yeridir.
İşin garip bir yönü de vardır; Lystra’yı bilmesi gereken yetkililer bile bilmiyorlardı. 1979 yılında Fransız televizyoncuları Konya’ya gelip yetkililere Lystra’yı sordular. Bir televizyon belgeseli çekmek istiyorlardı. Yetkililer Lystra’yı bilemediler, tam televizyon ekibi geriye dönmek üzereyken sivri akıllı bir yetkili televizyon ekibini Lystra diye Kilistra’ya gönderdi. Sonuç ne oldu? Jean Paul’un Ayak İzleri isimli belgesel Alisumas Dağı’nda, Alakilise’de filme çekildi. Daha sonra 1990’lı yıllarda Japon televizyoncuların da başına aynı şeyler geldi.  Bugün bile Konya İl Kültür Müdürlüğü bilgisunar sitesinde Lystra ile Kilistra karıştırılmış ve Gökyurt köyüne Lystra denilmiştir. Bir başka yerde de Karaman Ilısra (Yollarbaşı) ile Lysra karıştırılmıştır. 

*LYSTRA (ZOLDRA) HÖYÜĞÜ
Hatunsaray yol kavşağındaki pancar kantarından sağa (batıya) dönüldüğünde üç Km. ileride, solda yani yolun güneyinde bir höyük vardır. Bu höyük, tarih kitaplarında; Lystra, Zoldra Höyüğü olarak geçer. Antik Lystra kentinin bir bölümü bu höyüğün altındadır. Bu çevredeki arazilerin bulunduğu yerler de Zoldra olarak anılır.
Öncelikle; tarihi önemi çok büyük olan bu höyüğü inceleyerek, antik kentin yayılma yerlerine geçelim.
Höyük yeterince bilinmeden önce birinci derece sit alanı ilan edilmişti. Kuruldan kazı kararı çıkmış ama henüz resmi kazılar başlamamıştır.

Höyük üzerinde 1.5- 2 Metre derinlikte zararsız kazılar yapılmış ve tabakalar şeklinde tarih katmanları ortaya çıkmıştır. Emekli Müzeci ve Arkeolog Osman Ermişler ile birlikte yaptığımız incelemelerde bu tarih katmanları saptanmıştır.

İbrahim Hakkı Konyalı; Aksaray Tarihi isimli yapıtının 1. cilt ve 212. sayfasında dünyanın ilk kilisesinin bu höyükte olduğunu yazmaktadır. Gerçekten de höyüğün batı üstünde bir kilisenin duvar kalıntıları bulunmaktadır. Düzenli ve temiz bir kazı yapılırsa duvarları da ortaya çıkacaktır. Sayın Osman Ermişler, bu kilisenin duvar kalıntılarından yola çıkarak bir planını da çıkarmıştır.

Höyük üzerinde Roma dönemine ait birçok antik taş ve kalıntı bulunmaktadır. Höyük üzerinde halen tarım yapılmaktadır.

Bütün dünyaya Hıristiyanlık buralardan yayılmış, burada bir İncil yazılmış (Barnabas İncili), ilk Hıristiyanlar buralarda yaşamış, İncil’de anlatılan bazı olaylar buralarda geçmiştir.

Prof. Ramsay’ın yazdığına göre; bu höyükte bulunmuş bir yazıt antik Lystra kentinin keşfedilmesini sağlamıştır. Prof. Sterret’in bulduğu bu yazıtın Türkçe’si şöyledir: “Mesut Julia kolonisi onbaşısının emriyle, kutsal Avgustus’a bir çift kurban hediye ettiler.” Bu yazıt 1821 yılında bulunmuş ve halen Konya Arkeoloji Müzesi avlusunda 795 enventer numarasıyla sergilenmektedir.

LYSTRA,  KİLİSTRA, VE DERBE’NİN EVRENSELLİĞİ

Lystra ve çevresi; Çumra Çatalhöyük gibi, insanların ilk yerleşik ve bugünkü anlamıyla kentsel yaşama geçtikleri yerlerdendir.

Zoldra (Lystra) Höyüğü yamaçlarında yapılmış ve resmi olmayan küçük kazılardan kat-kat tarih katmanları çıkıyor. Arkeolog Sayın Osman Ermişler; bu katmanları incelemiş, resmi kazılar yapılırsa Konya tarihinin yeniden yazılabileceğini söylemiştir.

Hıristiyanlığın buralardan yayılışı, ilk kiliselerin buralarda yapılması, tarihsel ve dinsel önemleri; yalnızca Hıristiyanları, turistleri değil, tarihçileri ve bilim insanlarını da heyecanlandırır.

İslam inancına göre hak olan dinler; Musevilik, Hıristiyanlık ve Müslümanlıktır. Bir sonraki din bir öncekinin hükmünü ortadan kaldırmıştır. İslam inancında bütün peygamberlere inanma zorunluluğu vardır. İlk Hıristiyanlar; bozulmamış bir hak dinin inançlı müminleridir. Bozulmamış Musevilik İsevilik’le tamamlanmış, hak dinlerden olan bozulmamış Hıristiyanlık son hak din olan İslamiyet’e zemin hazırlamıştır.  Özetle; o ilk Hıristiyanlar tıpkı bugünkü Müslümanlar gibi hak dine bağlıydılar. Ve (bozulsun ya da bozulmasın) İncil’in ana konusunu, bir de keramet olayından dolayı Lystra oluşturur.

Her ne kadar Barnabas İncili Hıristiyan otoriteleri tarafından geçersiz kılınıp yasaklansa da, bire bir İslamiyetle uyuştuğu görülmektedir. Barnabas İncili’nde İslamiyet’e aykırı bir sözcük bile bulunmaz. Ancak Hıristiyanlar bu incili geçersiz sayar, Müslümanların pek çoğu da Müslümanların uydurup yazdığı bir kitap olarak görürler. Barnabas İncili Paul’la Barnabas’ın yaptığı gezilerden, din yayma çalışmalarından hiç söz etmez. Ayrıca Paul’un gezilerine katılan yakın arkadaşı Lystralı Themoti de bir İncil yazmıştır.

İşte evrensellik burada gizlidir. Üç hak dinden biri diğerine zemin hazırlamıştır. Bu; hem dinlerin evrenselliği hem de tarihçeleri bakımından çok önemlidir.

Halen Zoldra arazilerine ekin biçmeye giden kadınlar; en yeni, alımlı giysileriyle tarlalarına gelirler. Bu geleneğin geçmişinde hak dinlerin evrenselliği yatmıyor mu?

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehmet Gündoğdu Arşivi