Mehmet Gündoğdu

Mehmet Gündoğdu

KONYA’NIN FÎ TARİHİ- 22

KONYA’NIN FÎ TARİHİ- 22

KONYA KÜLTÜR DERYASINDA İZ BIRAKANLAR

 

 

 

 

MEHMET MUHLİS KONER

Konya’da üç dönem belediye başkanlığı yapmış, Selçuk gazetesinin kurucusu ve sahibi, öğretmen, yazar, şair. Mevlana torunlarından olup aileden Mevlevi “Konya Çelebisi”dir.

1886 yılında Karatay’da doğdu. Babası ticaret erbabı ve öğretmen olan Rüştü Efendi, annesi Mevlana sülalesinden Emine Şerif Hanım’dır. Küçük yaşta babasını kaybettiği için Mevlevi olan dayısının himayesinde Mevlevilik adabı ile yetiştirilmiştir. Orta öğrenimi tamamladıktan sonra Konya’da üç yıl hukuk okuyup mezun olmadan ayrılmış ve ilk resmi görevini Konya Lisesi’nde önce memur, sonra da öğretmen olarak almıştır. Zamanın valisi tarafından belediye başkanlığına atanarak ilk kez 1917 yılında Konya Belediye Başkanı olmuşsa da 1918 yılı sonunda bu görevinden ayrılmıştır. 1919 yılında yapılan seçimle ikinci kez belediye başkanı olmuştur. Milli mücadele yıllarında halkın orduya her türlü yardımı yapması için çaba harcamış ve Kurtuluş Savaşı sırasında da orduya destek ve yardımı esirgememiştir.

1927 yılında Adana Milli Eğitim Müdürlüğü görevine atandı. Bu görevi tamamladıktan sonra Konya’ya gelip yerleşti. Bir ara Konya Halkevi Başkanlığı yapmış ve 1945- 47 yılları arasında Selçuk gazetesini yayımlamıştır. 1950 yılına kadar üçüncü kez belediye başkanlığı yapmıştır. 1950 yılından sonra edebiyat ve tasavvufla daha fazla ilgilenmeye başlamıştır. 7 yıl uğraşarak yazdığı Mesnevi’nin Özü isimli kitabı da vardır.

Öğüt, Ekekon, Yeni Konya, Yeni Meram, Kervan, Babalık gibi yerel gazetelerinin yanı sıra Ankara ve İstanbul gazete ve dergilerinde de yazılar yazdı.

Hazırcevaplığı, nüktedanlığı ile tanınan Muhlis Koner; konuşmalarında ve yazdığı eserlerde “Konya Ağzı”nı çok iyi kullanmıştır.

Yayımlanmış kitapları: Görüşlerim, Konya Rehberi. Gelin Kaynana, Ayaşlı Şakir, Rete ve Ben, Hovarda, Mesnevi’nin Özü. Ayrıca henüz yayımlanmamış kitapları da vardır.

1957 yılında ebedi âleme göçerek, Üçler Mezarlığı’na defnedilmiştir.

Mezar taşı kitabesi için bir yarışma açılmışsa da, seçici kurul birleşerek şu kitabeyi yazmıştır:

“Hu. Burada, Rüşdi Efendi oğlu, Mevlana soyundan Harsiyatçı, Maarifçi, Muharrir, Öğretmen ve defalarca Konya Belediye Reisliği’nde memlekete ve halka hizmet eden, Mesnevi Şarihi, Bilgin Mehmet Muhlis Koner yatmaktadır. Aziz ruhuna el- Fatiha.”

 

ÂŞIK MEHMET YAKICI

Konya’nın güçlü âşıklarından olup; doğmaca şiir söyler, atışma da yapardı. Her ortamda bastonunu saz gibi kucağına alarak, şiirlerini ve deyişlerini okurdu.

1878 yılında Sarnıç Mahallesi’nde doğdu. Sedirler Mahallesi’ndeki Mesudiye Okulu’na devam ettiyse de, babasının ısrarıyla medreseye geçerek bir yıl kadar öğrenim görmüştür. Babasının ölümünden sonra Göçü Köyü’ndeki tarlalarını ekip dikerek geçimini sağlamıştır.

Cumhuriyet Konya’sının ilk yıllarında ünlü sazende ve hanendelerle birlikte Konya Halkevi’nin konserlerine ve folklor gösterilerine katılır, kendisi de doğmaca şiir söylerdi.

Şiirleri kaleme alınıp derlenmediğinden belki yüzlerce, belki binlerce şiiri “kubbede kalan hoş seda” olarak kaldı.

75 yaşında, 1950 yılında evinde öldü. Şiirlerinden çok azı, sağlığında yerel gazetelerde yayımlanmıştır.

 

MUAMMER ERÖZ

Konya’nın eski cura ve saz ustalarındandı. Konya dışında pek çok yerde arkadaşlarıyla birlikte Konya Türküleri icra ederek Konya’yı başarıyla temsil etmiştir.

1928 yılında Köprübaşı Mahallesi’nde doğdu. 10 yaşında kaval üfleyerek müzikle ilgilenmeye başladı. İlkokul beşinci sınıftayken mandolin çalmaya başlayarak bir rastlantı sonucu cura çalmayı öğrendi. Silleli İbrahim Ağa’dan dersler aldı. Önce Konya Halkevi bünyesinde sonra kitaplık Salonu’nda verilen konserlere katıldı. İzmir’de Konyalılar Gecesi’nde Konya’yı başarıyla temsil etti. Sonraki yıllarda saz çalmaya başladı.

 

AVCININ MEVLİT 

Konya baranalarının ünlü kanunilerindendi. Askeri bandoda bulunarak ve ustaların yanında baranalara katılarak müzik alanında kendini yetiştirmiştir.

1914 yılında Kerim Dede Mahallesi’nde doğdu. İlkokulu Akif Paşa Okulu’nda okurken flüt çalmaya başladı. İlkokulu bitirince 2- 3 yıl cura çaldıktan sonra bu kez de utla igilendi. Utla uğraşırken askere gitti ve bando takımında kornet çalmayı da öğrendi. Müzik bilgisi epeyce arttığından askerlik sonrası biraz öğrendiği kanun çalmayı ilerletti. Kanunda karar kılarak Konya baranaları içinde “Kanuni Avcının Mevlit” olarak tanındı. “Konya Millicileri’nin en ünlüleriyle birlikte “muhabbet meclislerinde” türkü ve şarkı icra etti.

Konya geleneğine uyarak; 1964 yılında önce hacı oldu sonra da müziği bıraktı.

 

AHMET ORTAKABAKÇI(Kabakçı Ahmet)

Konya baranalarının unutulmaz kaşık ve zillimaşa ustasıydı. Asıl mesleği aşçılıktı.

1939 yılında Çifte Merdiven Mahallesi’nde doğdu. İlkokulu Küllükbaşı’nda bitirdi. Kaşık ve zillimaşa çalmayı udi Tatar Oğlu Mehmet Ağa’dan öğrendi. Kamil Albay’dan sonra gelen kaşık ustalarındandı.

 

ÂŞIK HAYDAR PEKAŞIK (Şıh Haydar- Abdal Âşık)

Konya’nın doğmaca şiir söyleyebilen âşığıydı. Bektaşi olup, Aynı zamanda Mevlevilik mayasıyla yoğrulmuştu. Karatay’da doğdu yine orada öldü. Öldüğünde 116 yaşındaydı. Kendisi Çimenlik Kıptilerinden olup, şıh (şeyh) olarak tanınırdı.

Dolav Mahallesi’nde doğdu. 30’undan sonra akşam kurslarına giderek okuma yazma öğrendi. Yedi evlilik yaptı.

Şiirlerinde Bektaşilik ve Mevlevilik dairesi içinde din ve tasavvuf konularını dile getirdi. Bunların dışında öğüt verici şiirleri de vardır.

“Atatürk’e Şiir Okuyan Âşık” olarak tanındı. Bazı şiirleri yerel gazete ve dergilerde yayımlandı. Yayımlanmayan şiirleri de oğlunda yazılı olarak bulunmaktadır.

1966 yılında ilk Âşıklar Bayramı yapıldığında konuk âşık olarak Âşık Veysel’ de davet edilmişti. Âşıklar Bayramı bitmiş Veysel’in bileti alınmış, akşam Sivas’a yolcu edilecekti. Feyzi Halıcı ve Âşık Veysel Turizm Derneği’nde oturuyorlardı. İçeriye çekingen ve üstü başı eski olan birisi girdi. Feyzi Halıcı’ya hitaben: “Feyzi bey izin verirseniz âşığı obamıza konuk edeceğiz.” Dedi. Âşık Veysel’e soruldu. O da kabul edince Âşık Veysel ile birlikte çıkıp gittiler. Bu esrarengiz kişi Âşık Haydar’dı. Âşık Haydar, Veysel’i tam bir hafta evinde konuk ettikten sonra cebine yüklü bir para koyarak, biletini de eline verip Sivas’a yolcu etti.

2007 yılında Çimenlik Mahallesi’ndeki evinde öldü. Mezarı Atabey Mezarlığı’ndadır.

 

İSMİLLİ ÂŞIK TAHİR

Halk şairi, divan sazı ustası olup doğaçlama şiir söylerdi. Doğum tarihi ve hakkında fazla bilgi bulunmamasına karşın İsmil’de doğduğu, çiftçilik yaptığı ve divan sazında usta olduğu biliniyor. Konya’ya her gelişinde baranalara ve muhabbet toplantılarına katılırdı. Konya Türküleri’yle birlikte, kendi deyişlerini, türkülerini de okurdu. Zamanının en sevilen divan sazı ustalarındandır. Şiirlerinin ne olduğu belli değil.

 

ÂŞIK KEMTERİ

Aşıklık geleneği içinde yazıp söylediği şiirleriyle tanınmış olup müderristi. 1839 yılında Kerim Dede Mahallesi’nde doğdu. Halk arasında “Kel Hacı” olarak tanınan Âşık Kemteri; medresede okumuş, icazet alıp müderris olmuştur. Hoş sohbet, rint meşrep, yumuşak huyluydu. Camilerde verdiği vaazları de şiirleri kadar ünlenmişti. Farsça bilirdi. 1912 yılında ölmüştür.

 

ÂŞIK TAHİR DEMİRÖZ

Halk şairi ve musikişinas bir Karataylıdır. 1911- 13 yılları arasında Dedem Oğlu Mahallesi’nde doğdu. Babasının askere alınmasıyla öğrenimin yarım bırakıp demircilik yapmaya başladı. Halk şiirinin hemen her dalında şiirleri vardır. Muhabbet meclislerinde bulunur ve bulunduğu yere de neşe katardı. 1995 yılında öldü. Mezarı Hacı Fettah Mezarlığı’ndadır.

 

CELAL AKIN

Şair, yazar, emekli öğretmen. Kendi adına okul yaptırmış bir eğitim gönüllüsü. Seydişehir Karacaören doğumludur.

İvriz Köy Enstitüsü’nde öğrenimini tamamladıktan sonra yurdun çeşitli yerlerinde öğretmen ve okul müdürü olarak görev yaptı. 1985 yılında emekli oldu. Uzun yıllar Karatay ilçesinin Karakulak Mahallesi sakinlerinden oldu.

Şiir ve yazıları yerel gazetelerin yanında Türk Dili, Varlık, Yeditepe sanat dergilerinde yayımlandı. Alaza, Taşlamalar Haşlamalar, Deli Gönül, İçimdeki Coşku isimli kitapları yayımlanmıştır. Halk şiirinin başarılı örneklerini vermiş olan Celal Akın, yurt sorunlarını işlediği şiirlerinin yanı sıra çok ustaca taşlama şiirleri de yazmıştır. 22 Nisan 2014 günü aramızdan ayrıldı.

 

PAYTONCU SARI AHMET

Konya baranalarının gâni gönüllü cura ustası. Araplar’ın herkes tarafından sevilen as futbolcusu, paytoncusu ve cura ustasıydı. Paraya hiç önem vermez hatır için ölüme bile giderdi. TRT Ankara Radyosu’nda Konyalı saz arkadaşlarıyla birlikte uzman bir ekibin nezaretinde birkaç makara ses bandı doldurmuşlardı. Ankara Radyosu bu Konya Türküleri’ni zaman içerisinde yurt genelinde yayınlamıştı.  Eylül 1998 tarihinde “toprak garibi” olmuştur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehmet Gündoğdu Arşivi