Acımız çok büyük, aziz milletimizin başı sağ olsun…

Herkesin elinden geleni yapmaya çalıştığı bir dönemde bilmemiz gereken şeylerin birinde deprem bölgesinde ihtiyacımız olan şeyin ilk olarak psikoterapi değil psikolojik ilk yardım olduğudur.

Akut dönem içerisindeyken psikoterapi tam anlamıyla sonuç verecek bir uygulama olmamakla birlikte böylesi bir felakette öncelik tıpkı fiziksel sağlığımız söz konusu olduğunda yaptığımız ilk yardım gibi psikolojik ilk yardımdır.

Bilinçli olarak ilerleyebilirse saha da bulunan kişilerin uzman olmasına gerek yoktur. Psikolojik ilk yardım için yapılması gerekenler: BAK-DİNLE-YAKINLIK KUR prensibidir.

BAK kısmında, yapılması gereken şey yardım için gelen kişilerin depremzedenin çevresinde bulunan binaların ya da bulunduğu yerlerin iyice incelenmesidir.

Deprem anında kaygı yaşayan kişiler stres ve korku kaynaklı olarak kendilerine istemeden de olsa zarar verecek durumları algılayamamaları olasıdır. Bu durumu yaşamamak için ilk yardımı uygulayacak kişinin çevresel koşullara bakması gerekir.

DİNLE kısmında, depremzedelerin yaşadıkları durumları anlatmaları için zorlamadan yanlarında olduğumuzu destekleyici ve dikkatli ifadelerle belirtmemiz.

Depremzede konuşmak veya anlatmak isterse olabildiğince dinlemek basit sorular sormak daha makuldür. Konuşmak istemedikleri takdirde yanlarında durup güvende hissetmelerini sağlayabiliriz.

YAKINLIK KUR kısmında, kişilerin öncelikle temel ihtiyaç karşılanıp sonrasında onları durumu net bir şekilde ifade etmek gerekmektedir. Yakınları ile iletişime geçmelerini sağlamak kendilerini güvende hissetme durumunu arttıracaktır.

Depremi yaşayan kişiler hatta depremzedelerin yanlarında olmayan yakınları ve tüm ülke kendini amaçsız, güçsüz, aciz hissedebilir. Bu çok normal bir döngüdür bu döngü birlik ve beraberlik halinde ilişki içerisinde olmakla hafifleyecektir.

Unutulmamalıdır ki afetler etkileri yıllarca süren travmatik olaylardır. Depremi yaşayan kişiler için olduğu kadar yakınları ve depreme şahitlik eden kişilerde de ikincil şekilde travma oluşabilir.

Dikkat etmemiz gereken bir diğer husus ise; sosyal medyanın gücünden en olumlu olacak şekilde yararlanabilmektedir. Deprem görüntüleri, alanda bulunan insanların acıları, korkutucu asılsız haberler paylaşıma açık olmamalıdır…