Bir soru sorarak başlamak istiyorum yazıma. Sizce Konya’da trafik sorunu mu var yoksa sorunlu olan şoförler mi? Ben pervasızca araç kullanan şoförlerin, trafik sorununa neden olduğunu düşünenlerdenim. Bu kadar düz ve geniş yollara sahip bir şehirde bu kadar trafik sorunu olması garip bir durum bana göre.

Sabah saatlerinde ve akşam mesai bitiminde özellikle belli bölgelerde trafik olması çok normal ama diğer zamanlarda yaşanan sorunlar hep şoför kaynaklı. Evet Konya’da araç sayısı da fazla ve hatalı kullanılan araçlar da bu sayıyı ikiye katlıyor sanki.

Bir yaya ve şoför olarak trafikte beni en çok rahatsız eden şoför hatalarını şöyle sıralayabilirim;

–Sinyal vermeden dönenler ile sinyal verdiği halde dönmeyenler

–Gereksiz yavaş seyredenler

–Park halindeki aracın kapısını açık tutanlar (Kapıyı da alıp götüresim gelir hep)

–Olur olmadık yerde yayaya yol verenler…

Yazdığım bu son madde her ne kadar şık bir hareket gibi görünse de yaya geçidinin olmadığı yerlerde trafiği tehlikeye atmaktan başka bir şey değil. Gereksiz kibarlığa gerek yok ki. Yol boşsa, hemen arkadan başka bir araç gelmiyorsa dilediğini yap. Ama trafik akarken, bir yaya karşıya geçmek için bekliyor diye durulmamalı.

Evet, geçiş öncelik hakkı yayalarındır ama her yerde değil. Sadece yaya geçidinin olduğu yerlerde geçerli bu kural. Bunu iyi bilmek lazım. Şoförlerin de yayaların da bunu iyi anlaması gerekiyor. Gelişigüzel her yerden karşıya geçilemeyeceği gibi, gelişigüzel her yerde de durup yol verilmemeli.

Bir de geçtiğimiz günlerde İstanbul’da bir kaza meydana geldi. Karşıdan karşıya geçmek isteyen bir yaya, kırmızı ışığa rağmen yola fırlayınca ona çarpmamak isin manevra yapan motosikletli genç, tramvayın altına girdi. Bu haberi nereye koymak lazım şimdi? Kırmızı ışık ihlali sadece sürücülerin yapacağı bir kural ihlali değil. Bir yayanın da ışık ihlali yapınca nelere mal olabileceğini görmüş olduk. Kırmızı ışık yandığı halde ‘gelen giden yok, geçerim ben’ deyip yola atlarken iki kere düşünün lütfen.

OTOPARK SORUNU

Konya’daki bir diğer sorun da şehir merkezindeki otopark krizi.. Yol kenarları, kaldırımlar, caddeler, sokaklar… Eviniz ya da iş yeriniz yol üzerindeyse, otoparkınız da yoksa mecburen bırakıyorsunuz aracınızı yolun kenarına.

Tabi diğer yandan Konya’da hiç otopark yok ya da yenisi yapılmıyor değil. Mesela en son yapılanlardan biri Konya Büyükşehir Belediyesi’nin Meram Son Durak bölgesine kazandırdığı bin araçlık yeraltı katlı otoparkı. O bölge için hatta Konya için muhteşem bir çalışma olduğu tartışılamaz tabi. Ama asıl sorun, biraz önce de dediğim gibi herkes iş yerinin önüne park etmek isteyince başlıyor. Sanki eski bina sayısı çok fazla olan şehir merkezi misyonunu tamamlamış ve şehrin kalanına uyum sağlayamıyor gibi.

MEMURDAN, BAYANDAN SATILIK ARABA

Satılık araç ilanlarında beni çok güldüren bir durum bu aslında. Memurdan satılık, bayandan temiz… O zaman bayan memur olunca tam araç satın alınası kişi mi olmuş oluyor!

Memurlar arabadan çok iyi anlar diye bir gerçek var da ben mi bilmiyorum? Ya da bayandan deyince daha mı güvenilmeli? Ben tam tersini düşünüyorum açıkçası.

Şahsen ben bayandan ya da memurdan diyerek satışa koyulan araçlara bakmak dahi istemiyorum. Sanayi çalışanı olsa daha çok güvenirim mesela. Aracın sesinden bile anlayabilir bir problem olup olmadığını. Ya da ne bileyim kontrol eder yağını suyunu.

Kimse dediğimi yanlış anlamasın hatta kusura da bakmasın ama çok bayan sürücü gördüm yağsızlıktan motorunu yakan. Ve yine memur gördüm araçta sigara içip de tavanını karartan. Mutlaka anlayanı da vardır içlerinde ama bende bıraktığı intiba maalesef anlamadıkları yönünde.