Allah için sevmek
Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivâyet edildiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Adamın biri, bir başka köydeki (din) kardeşini ziyâret etmek için yola çıktı. Allah Teâlâ, adamı gözetlemek için onun yolu üzerinde bir meleği görevlendirdi.”
Ebû Hüreyre önceki konuda geçen hadisi “Sen onu nasıl seviyorsan Allah da seni öylece seviyor” cümlesine kadar rivâyet etti. (Müslim, Birr 38)
AÇIKLAMALAR
“Allah için bir Müslümanı sevmenin karşılığı, Allah Teâlâ’nın sevgisidir” fikrini tescil ve ilân eden hadîs–i şerîfin buraya alınmayan cümleleri aynen şöyledir:
Adam meleğin yanına gelince, melek:
- Nereye gidiyorsun? dedi.
Adam:
- Şu (ileriki) köyde bir din kardeşim var, onu ziyârete gidiyorum, cevabını verdi.
Melek:
- O adamın yanında geliştirmek istediğin bir menfaatın mı var? dedi.
Adam:
- Yok hayır, ben onu sırf Allah rızâsı için severim, onun için ziyaretine gidiyorum, dedi.
Bunun üzerine melek:
- Sen onu nasıl seviyorsan Allah da seni öylece seviyor. Ben, bu müjdeyi sana vermek için Allah Teâlâ’nın sana gönderdiği elçisiyim, dedi.
Burada bir kez daha tesbit ediyoruz ki, Allah için birbirini sevmenin zamanı ve sınırı yoktur. İlk insanlardan beri birbirini sevenler Allah’ın rızâ ve hoşnudluğunu kazanmışlardır. Demek ki bu konuda değişmeyen bir sünnetullah söz konusudur. O halde Cenâb-ı Hakk’ın bu değişmeyen kanunundan faydalanarak birbirini Allah için sevmek gerekmektedir.
HADİSTEN ÖĞRENDİKLERİMİZ
1. Allah Teâlâ kendi rızâsı için yapılan amellerden razı ve hoşnut olur.
2. Allah tarafından sevilmeyi isteyen, mü’min kardeşlerini Allah için sevmelidir.
3. Gerçek sevgi Allah için olan sevgidir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.