Ulaşım ve su indirimine takılmayın
Birçok siyaset yapma şekli vardır. Yalan söyleyerek de politika yapabilirsin, takiyye yaparak da, eyyamcılık yaparak da ve bunların hangisine tamah edersen et, kesinlikle arkanda kandırabileceğin bir topluluk olacaktır. Ancak tüm bunların yanı sıra dürüstçe, insanları kandırmadan da politika yapabilirsin. Ama tüm bunlardan en önemlisi bence “gerçekçi siyaset” yapabilmektedir.
ETİBANK’TAN BİR GERÇEKÇİLİK ÖRNEĞİ
Bakın bir örnek vereyim: Malumunuz olduğu üzere Seydişehir Etibank Alüminyum Tesisleri özelleştirildi. Bu özelleştirme sırasında birçok muhalefet milletvekili, sendika yöneticisi “özelleştirilmesine izin vermeyeceğiz”, “kesinlikle burayı sattırmayacağız”, “yaptırmayacağız, ettirmeyeceğiz…” diyerek siyaset yaptı. Bir tek o dönemde CHP Konya Milletvekili olan rahmetli Nezir Büyükcengiz oradaki sendika başkanına “Başkan, hükümet burayı satacak, özelleştirecek. Buna yapabilecek bir şey varmış gibi gözükmüyor. Burada sendika başkanı olarak senin en iyi yapacağın şey, fabrika satılırken, şartlara işçilerin haklarını savunacak bir anlaşma maddesi koydurabilmendir.” demişti. Tabii ki o dönemin sendika başkanı vekilin bu sözlerine köpürmüştü. “Biz sattırmayacağız, satılması söz konusu bile olamaz. Böyle bir düşünceyi kabul bile edemeyiz” diyerek, Büyükcengiz’i eleştirmişti. Ve oradaki gelinen son aşamayı herkes biliyor. Orası satıldı. Çalışanlar azaltıldı. Devlet orada çalışıp işten ayrılan işçilere okullarda hademelik gibi işler vererek çalıştırdı. Tabii ki belki de aldıkları maaşın neredeyse yarısına…
İşte gerçekçi politikalar bazen hiç sevilmez ve destek görmezler ama bırakın politikayı, hayatta bile gerçekçi olabilmek daha çabuk yol alabilmeyi sağlar.
TRAMVAY DEĞİŞİM HİKAYESİ
Konya’da tramvaylar 1990’lı yılların başından itibaren işlemeye başlamıştı. O dönemde Alman yapımı hepimizin severek kullandığı, mekanik anlamda çok dayanıklı tramvaylarımız vardı.2010’lu yıllardan itibaren her ne hikmetse herkes “tramvaylar değişsin” diye tutturmuştu. Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek’ti. O zamanlarda Başkan Akyürek nerede, hangi konuyla ilgili toplantı yaparsa yapsın ilk soru “Başkanım tramvaylar ne zaman değişecek” oluyordu.
Bir sohbetimizde Başkan Akyürek’e tramvayların değişmemesini ama revizyon yapılmasının iyi olacağını belirten bir fikir sunmuştum. Tramvaylar kışın ısınıyordu ancak yazın serinletme imkanı olmuyordu. Yani o eski tramvaylara bir klima sistemi ve koltuklarının biraz daha yumuşak hale getirilmesi gibi bir revizyonla birlikte bu tramvayların daha uzun süre Konya’yı idare edebileceğini söylemiştim. Oldukça analitik düşünen bir kişi olan Tahir Akyürek’in aklına yatmıştı aslında bu fikir. Ve hatta hatırlayanlarınız olacaktır. O dönem bazı tramvaylara klimalar takıldı ve revizyon denendi. Ancak politikacı için en kötü şey sokak baskısıdır. Tahir Bey de o sokak baskısına dayanamayarak, tramvayların değiştirilmesine girişti. Yani aslında “Konya halkının temsilcisi olarak, parayı Konya halkının istediği yere aktardı” dersem hiç de yanlış olmaz.
Bu arada her bir yeni tramvayın bedeli eski parayla 4 trilyon TL iken bahsettiğim revizyonun bedeli yine eski parayla 500 milyar TL olacaktı. Yani 8 kat fazla para harcandı.
ULAŞIM VE SU PARASI DÜŞER Mİ?
Tabii vatandaşların her isteği neticesinde yapılanları burada yazmaya yerim yeterli olmadığı için daha uzatmayayım. Haliyle şunu biliyoruz ki, Konya Büyükşehir Belediyesi çok borçlu. Ve de kısa vadede yatırım yapabileceği, popülist politika izleyip de su paralarını düşürebileceği, ulaşım ücretlerini düşürebileceği bir ortamı olmadığı belli. Şimdi muhakkak bana hem vatandaşlar hem de siyasiler kızacaklar ama işin gerçekçiliğine bakmak lazım. Konya bir Başbakan çıkarmıştı, o dönemde en azından bazı yapılanlar, yatırımlar, bakanlık bütçesine devredilme gibi bazı durumlar yaşanabilseydi, Büyükşehir Belediyesi’nin borçları biraz aşağı çekilebilirdi. Ancak hiç birbirimizi kandırmaya gerek yok. Bu parasızlıkta masrafı arttıracak işlere girmek uzun vadede daha sıkıntılı durumlara yol açabilir. Konyalı vatandaşlar olarak bence belediye başkanına yapacağımız en iyi uyarı “popülist politikalardan uzak durması” olacaktır diye düşünüyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.